Adnan Oktar Örgütün serveti devlete geçti | Avrupa Birliği Uyum Gazetesi 22
Notice: Undefined offset: 11 in /home/abuyumga/public_html/pages/_header.php on line 388
2024
Adnan Oktar Örgütün serveti devlete geçti
Türkiye Basın

Adnan Oktar Örgütün serveti devlete geçti

Örgütün serveti devlete geçti... İşte müsadere edilen mal varlıkları

Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik 215 sanığın yargılandığı ve hapis cezalarına çarptırıldığı dava kapsamında hükümlülerin taşınmaz ile araç gibi mal varlıkları müsadere altına alındı.

Yargıtay'ın, Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik dava çerçevesinde, suç işlemek için kullanıldığı ve bu suçlardan elde edildiği kabul edilen menkul-gayrimenkullerin de aralarında bulunduğu bazı eşyanın müsaderesini onamasının ardından dün bahse konu mal varlıkları müsadere edildi.

Örgütün serveti devlete geçti... İşte müsadere edilen mal varlıkları

Örgütün serveti devlete geçti... İşte müsadere edilen mal varlıkları

Bu kapsamda, bir kısmı suçta, bir kısmı örgütsel faaliyetler kapsamında kullanılan tabanca, tüfek, fişek, kovan, şarjör ve taşıma kılıfı gibi malzemeler müsadere edilen varlıklar arasında yer aldı.

Fon oluşturularak yöneticiler tarafından örgüt amaçları ve ihtiyaçları doğrultusunda örgüt yönetici-üyelerine paylaştırıldığı gerekçesiyle 1 milyon 47 bin 503 lira, 52 bin 391 dolar, 30 bin 365 avro, 535 sterlin, 160 İsviçre frankı ile bir miktar Hong Kong doları ve Birleşik Arap Emirlikleri dirhemi müsadere altına alındı.

Örgütün serveti devlete geçti... İşte müsadere edilen mal varlıkları

Örgütün serveti devlete geçti... İşte müsadere edilen mal varlıkları

Karar doğrultusunda, adli emanette tutulan 5 kamera kayıt cihazı ile örgüt kurucusu-yöneticisi tarafından yazılan bazı kitaplar da müsadere altına alınırken, bir kısım sanıklara ait saat ve ziynet eşyası iade edildi.

Dosya içerisinde yer alan MASAK raporları, ifadeler, bilirkişi raporları ve tüm delillere göre örgütsel talimatla örgüt üyesi-yöneticisi sanıklar tarafından kurulan, 'dolandırıcılık', 'resmi belgede sahtecilik', 'resmi belgeyi yok etmek', 'suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama' gibi suçlar işlenerek haksız çıkar elde edilen ve gelirleri örgüte aktarılan, bu nedenle de TMSF'ye devredilmesine karar verilen bazı şirketler de Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ilgili maddesinde düzenlenen tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri hükmü atfı gereğince müsadere altına alındı.

61 ARACA EL KONULDU

Karar kapsamında, 61 araç da örgütsel faaliyetlerde kullanılması, örgüt üyelerine tahsis edilmesi, kasko ile sigorta poliçelerinin dahi örgüt tarafından oluşturulan fondan karşılanması gibi hususlar gerekçesiyle müsadere altına alınan mal varlıkları arasında yer aldı.

İstanbul'da Beşiktaş, Üsküdar, Sarıyer, Kartal ile Tuzla'da yer alan ve 16 sanığın hissesinin bulunduğu meskenleri, herhangi bir akrabalık bağları bulunmamasına rağmen kendi aralarında birden fazla kişinin ortak olarak hisseli şekilde aldığı, bu taşınmazların örgüt üyeleri arasında sürekli el değiştirdiği, tapu devir işlemlerinin önceden belirlenmiş bir kısım örgüt üyeleri tarafından vekaleten gerçekleştirildiği, tapu ve hisse devirleri neticesinde alıcı ile satıcı arasında taşınmaz bedeline ilişkin banka hesap hareketi gibi herhangi bir kayıtlı para transferinin olmaması dikkate alındığında, örgütsel amaçlarla devir ilişkisi olan ve örgüt malı olan taşınmazlar da müsadere altına alındı.

Müsadere kararları ve eşyası dışındaki kişisel banka hesapları ile maaş hesaplarındaki blokelerin kaldırılmasına, sanıklar ile örgüt evlerinden ele geçirilen dijital materyalinse saklanmak üzere örnekleri alındıktan sonra asıllarının sahiplerine iade edilmesine hükmedildi.

Karar doğrultusunda, hapis cezasına çarptırılan ve haklarındaki karar onanan bazı sanıklar üzerine kayıtlı taşınmazlar, araçlar ile aramalarda ele geçirilen paralar ve Oktar'a ait olan, soruşturma sürecinde TMSF'ye devredilen bazı şirketler de kanun kapsamında müsadere edildi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik 72'si tutuklu 215 sanıklı dava, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesince 16 Kasım 2022'de karara bağlanmıştı.

Mahkeme heyeti, örgüt elebaşı olduğu değerlendirilen sanık Adnan Oktar'ı 'örgüt yöneticiliği', 'cinsel istismar', 'eğitim hakkının engellenmesi', 'eziyet', 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak' ve 'kişisel verilerin kaydedilmesi' suçlarından toplam 891 yıl hapisle cezalandırmıştı. Heyet, Oktar'ı yönetici konumunda bulunduğu için diğer sanıkların suçlarından da sorumlu tutarak, diğer sanıkların cezalarıyla toplamda 8 bin 658 yıl hapse mahkum etmişti.

Heyet, 'örgüt yöneticiliği' iddiasıyla yargılanan sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Ulviye Didem Ürer, Yeliz Sucu, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan ve Fatma Ceyda Ertüzün'e de benzer suçlardan ayrı ayrı 8 bin 658 yıl hapis vermişti.

Davada, 106 sanığı 'örgüt üyeliği' suçundan 4 yıl 6'şar ay hapse çarptıran mahkeme, 8 sanığı 'örgüte üye olmamakla birlikte yardım' suçundan 3'er yıl hapisle cezalandırmıştı.

16 sanık hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulayan heyet, bu sanıklara çeşitli oranlarda hapis cezaları verirken, 67 sanık da benzer suçlardan değişen sürelerde hapis cezası almıştı.

Heyet ayrıca, sanık Mert Sucu'yu 'örgüt üyeliği', 'cinsel istismar', 'cinsel saldırı', 'görevini yaptırmamak için direnme' ve iki polis memuruna karşı 'öldürmeye teşebbüs' suçundan 152 yıl 5 ay hapisle cezalandırmış, 3 sanığın dosyasını ise ayırmıştı.

İSTİNAF'IN KARARI

Yerel mahkemenin kararını inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf), 2023 yılı nisan ayında incelemesini tamamlamıştı.

215 sanık hakkında verilen karara sanıklar, avukatları ve müdahillerin yaptığı istinaf başvurularını değerlendiren 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun bulmuş ve dava dosyasını Yargıtay'a göndermişti.

YARGITAY'IN KARARI

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, dava kapsamında mahkemenin kararını temyiz eden 91 sanık yönünden incelemesini temmuz ayında tamamlamıştı.

Daire, Adnan Oktar'a, 'suç örgütü kurma ve yönetme', 'cinsel istismar', 'cinsel saldırı', 'eğitim öğretim hakkının engellenmesi', ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından verilen toplam 8 bin 463 yıl 4 aylık hapis cezasını onarken, 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan verilen hapis cezasını 'dava yokluğu' gerekçesiyle bozmuştu.

Örgüt yöneticisi olduğu belirtilen sanıklardan Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Tarkan Yavaş, Alev Babuna, Ulviye Didem Ürer, Merve Büyükbayrak, Yeliz Aksoy, Sinem Hacer Tezyapar ve Aylin Atmaca hakkındaki, 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme' suçlarından verilen hapis cezaları da onanmıştı. Daire, örgüt yöneticisi kabul edilen bu kişilerin Türk Ceza Kanunu'nun 'Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır.' hükmü gereğince Oktar'ın işlediği suçlar yönünden verilen hapis cezalarını ise 'yetersiz gerekçe' nedeniyle bozmuştu.

Örgüt üyesi kabul edilen 78 sanığa, 'cinsel saldırı', 'nitelikli cinsel saldırı suçuna yardım' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçlarından verilen 18 yıl 9 aydan, 351 yıl 9 aya kadar süreli hapis cezaları da daire tarafından onanmıştı.

Daire ayrıca, örgüt faaliyetleri kapsamında sübut bulan suçlarda kullanıldığı ve bu suçlardan elde edildiği kabul edilen menkul-gayrimenkul eşya ile hak ve alacakların TCK'nın ilgili maddeleri gereğince ayrı ayrı müsaderesine ilişkin verilen kararı da onamıştı.

Sizin için daha fazlası

Özcan Güngör
10.06.2024 Avrupa Parlamentosu Seçim Sonrası ve Fransa Erken Seçim Dedi.
Türkiye Basın

10.06.2024 Avrupa Parlamentosu Seçim Sonrası ve Fransa Erken Seçim Dedi."Liberal Avrupa düzeni çöküyor"

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde dünyayı şoke eden sonuç:

Fransa ve Avusturyada aşırı sağ partiler ilk sıraya yerleşirken, Almanyada aşırı sağcı Alternatif Partisi (AfD) partisi ikinci oldu. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, sonuçların ardından erken genel seçim kararı aldı. Dünya basınında yer alan haberlerde "Liberal Avrupa düzeni çöküyor" görüşüne yer verildi.

MACRON AŞIRI SAĞIN İLK SIRADA ÇIKMASININ ARDINDAN ERKEN SEÇİM KARARI ALDI

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde dünyayı şoke eden sonuç© Haberturk

 Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, aşırı sağın açık farkla ilk sırada çıkması üzerine parlamentoyu feshederek erken genel seçim kararı aldı.

Partisinin açık farkla yenilgiye uğramasının ardından açıklamalarda bulunan Macron, sonuçların "Avrupayı savunan partiler için iyi olmadığını" kabul etti ve 30 Haziran - 7 Temmuz tarihlerinde erken seçime gidileceğini duyurdu.

Ve ekledi: "Hiçbir şey olmamış gibi davranamam. Oylamayla, parlamenter geleceğimizin seçimini yeniden size vermeye karar verdim. O yüzden bu akşam Ulusal Meclisi feshediyorum."

Macronun bu kararı bazı Fransız gazetelerinde "büyük kumar" olarak nitelendirildi. Fransa Cumhurbaşkanı ikinci döneminin bitmesine üç yıl varken aldığı bu kararın "ciddi ve ağır" olduğunu ancak bunun bir "güven eylemi" olduğunu söyledi. Haber © Haberturk

Özcan Güngör
IRNA, İran hükümetinin acil olarak toplandığını bildirdi.
Türkiye Basın

IRNA, İran hükümetinin acil olarak toplandığını bildirdi.

3 soruda İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin helikopter kazası ve yankıları: Suikast iddiaları nasıl okunmalı?

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, geçirdikleri helikopter kazasının ardından hayatını kaybetti. Şimdiden komplo teorileri ve bölgede yaşanacaklar gündemin bir numaralı tartışma konusu olurken; Milli İstihbarat Akademisi Öğretim Üyesi Dr. Hakkı Uygur 3 soruda Reisi'nin helikopter kazası ve yankılarını yorumladı.

AA
3 soruda İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin helikopter kazası ve yankıları: Suikast iddiaları nasıl okunmalı?

İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin içinde bulunduğu helikopter dün akşam saatlerinde olumsuz hava koşulları sebebiyle sert iniş yaptı. Kazadan 15 saat sonra bölgeye ulaşan ekipler, enkaz alanında yaşam belirtisi olmadığını açıkladı. 

Bu açıklamada kısa bir süre sonra, İran Cumhurbaşkanı Reisi ve Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan'ın hayatını kaybettiği açıklandı. IRNA, İran hükümetinin acil olarak toplandığını bildirdi.

Bütün dünyanın gözü İran'da iken; Milli İstihbarat Akademisi Dr. Öğretim Üyesi Hakkı Uygur, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın helikopter kazasını ve olası senaryoları 3 soruda kaleme aldı.

İşte 3 soruda helikopter kazası ve olayın yankıları.

OLAYIN ARKA PLANI NEDİR?

19 Mayıs'ta Türkiye saatiyle öğleden sonra 4 civarlarında İran haber ajansları Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi taşıyan helikopterin kaza yaptığı haberini geçti. Reisi Azerbaycan sınırında Aras nehri üzerinde iki ülke tarafından ortaklaşa inşa edilen Kız Kalesi Barajının açılışını Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile yapmak amacıyla bölgeye gelmişti ve Hudaferin bölgesinden Tebriz’e geçerken helikopter ile yolculuk etmeyi tercih etmişti. Reisi ve Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan’ın da aralarında yer aldığı beraberindeki heyet 3 helikopterle hareket ederken bir süre sonra İranlı yetkililer Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanının bulunduğu helikopterin sert iniş yaptığını açıkladı.

İlk haberler Reisi ile uçakta bulunanlara erişildiği ve herhangi bir can kaybının olmadığı yönünde olsa da ilerleyen dakikalarda bu tür haberlerin doğru olmadığı ortaya çıktı. Reisi’nin yanı sıra Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Doğu Azerbaycan Valisi ve Tebriz Cuma imamı helikopterde bulunan diğer isimlerdi. Cumhurbaşkanını taşıyan helikopterin Tebriz sınırları içerisinde kalan Ozi köyü yakınlarındaki ormanlık alana düştüğü belirtildi.

İçişleri Bakanı Vahidi, yaptığı açıklamada kötü hava şartları nedeniyle havadan arama kurtarma operasyonu yapılamadığını ancak devletin tüm imkanlarıyla arama tarama faaliyetlerini sürdürdüğünü açıkladı. Ayetullah Ali Hameney de halktan dua etmesini isteyerek ülkenin işlerinin aksamayacağını belirtti. Bu durum muhtemelen en kötü senaryonun gerçekleşeceğinin işareti olarak algılandı.

Bölgeye sevk edilen onlarca kurtarma timi hava durumu ve arazinin dağlık olması nedeniyle kaza yerine ulaşmakta zorlandı. Dahası bazı arama ekiplerinin de kötü şartlar nedeniyle kayboldukları bildirildi. İran’ın Türkiye’den talep ettiği Akıncı İHA'nın da aramalara katılmasıyla sonunda pazartesi sabahında enkaza ulaşıldı ve helikopterdekilerden kurtulan kimsenin olmadığı anlaşıldı. Gelişmeleri takiben hükümet yetkililer toplanarak kriz masası oluşturuldu. Aynı şekilde bazı haber ajansları İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi’nin Devrim Rehberi Hameney'in ofisinde toplandığı bildirdi.

SUİKAST VEYA KAZA İDDİALARI NASIL OKUNMALI?

Elde herhangi bir veri, açıklama ya da üstlenme olmasa da İran’da gerçekleşen bu olay akıllara son dönemde iyice yükselen İsrail-İran gerilimini getirdi. İran’ın 13 Nisan gecesi İsrail’e düzenlediği askeri angajman kurallarını belirgin derecede yükselten hava saldırısının ABD'nin de baskısıyla İsrail tarafından benzer bir yükseltme ile yanıtlanmadığı görülmüştü. Bu olay eğer İsrail bağlantılı bir sabotajsa inkarı çok kolay olacak, yalnızca iki taraf bu olayın arka planından haberdar olacak ve belki de artan gerilim bir süreliğine düşürülebilecektir.

Diğer bir senaryo da komplo teorisine yakın olsa da ülke içi bazı siyasi grupların işin içinde yer almasıdır. Oldukça eski bir helikopterle bozuk hava şartlarında dağlık bir bölgede uçuş kararı alınması bu tür söylentileri güçlendirici etki yapıyor. Yine de Hudaferin bölgesinin sembolik önemi, İranlı üst düzey siyasal iletişimci Seyyid Muhammed Merendi’nin olay sonrası Filistin direnişi temalı bir paylaşım yapması da olayın dış boyutlu olma ihtimalinin yabana atılamayacağını düşündürüyor.

Bununla birlikte iç politikada İbrahim Reisi’nin tamamen sahneden çıkmasıyla devrim lideri Ali Hameney’in oğlu Mücteba Hameney’in babasının yerine geçme şansı oldukça yükseldi. Bu doğrultuda kendisinin önemli bir müttefiki olan mevcut Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf’ın 50 gün içinde yapılacak seçimde Cumhurbaşkanı olma şansı artmış oldu. Yönetimin tek tipleşmesiyle Hamaney sonrası geçiş senaryoları daha bir suhulet içinde gerçekleşmiş olur.

BÖLGEYİ NASIL ETKİLER?

Eğer sıradan bir kazaysa bölgeye özel bir etkisi olmaz. İran Anayasasının 131. Maddesine göre Cumhurbaşkanı vefatı, azli, hastalık veya herhangi bir sebepten ötürü 2 ay süreyle görevinin başına dönememesi durumunda Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Devrim Rehberi’nin onayla Cumhurbaşkanlığı yetkisine haiz olur. Cumhurbaşkanı (C. Birinci Yardımcısı), Meclis Başkanı ve Yargı Erki Başkanından oluşan 3 kişilik şura, 50 gün içerisinde yeni Cumhurbaşkanını seçmek üzere ülkeyi erken seçime götürmekle mükelleftir. Bu şekilde yeni Cumhurbaşkanı seçilir.

İran’ın bilinen iç ve dış politikaları devam eder ki zaten İran’da temel siyasetlerin belirlenmesi anayasa tarafından Cumhurbaşkanının değil, Devrim Liderinin uhdesine verilmiştir. Eğer ortada bir sabotaj varsa bile bu durum büyük ihtimalle açıklanmayacağından yine bölgesel gelişmeleri çok fazla etkilemeyebilir.

Ancak 7 Ekim sonrası zaten son derece gergin ve kırılgan olan bölgesel dengeler içinde İran da İsrail’e ağırlaştırılmış bir cevap vermeye kalkarsa ülke içinde ya da üçüncü bir ülkede İsrail hedeflerine karşı çok farklı bir eylem görebiliriz. Ancak burada da temel husus bu eylemin de inkar edilebilir mahiyette olması gerektiğidir. Yine de en azından şu an için sabotaj ihtimaline dair henüz herhangi bir belirti veya işaret olmadığının altının çizilmesi gerekiyor.


Özcan Güngör
Emekliler Huzurevlerine
Türkiye Basın

Emekliler Huzurevlerine

Emekliler Huzurevlerine Yöneldi: Son 5 Yılda Başvurularda Yüzde 41 Artış

Son 5 yılda huzurevi ve yaşlı bakım merkezlerine yapılan başvurularda yüzde 50 artış yaşandığı belirtildi. Emeklilerin temel gereksinimlerini karşılamakta zorlandığı ve fahiş kira artışları nedeniyle barınma krizi yaşadığı ifade edildi. 2023 yılında huzurevi ve yaşlı bakım merkezlerine başvuranların sayısının Yirmibine yaklaştı.. 
Özcan Güngör
23 Nisan TBMM'nin açılışının 104. yıl dönümü
Türkiye Basın

23 Nisan TBMM'nin açılışının 104. yıl dönümü

TBMM'de 23 Nisan, 4 gün sürecek özel programlarla kutlanacak

 
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM'nin açılışının 104. yıl dönümü kutlamaları kapsamında Meclis'te 4 gün boyunca özel etkinlikler düzenlenecek.
TBMM'de 23 Nisan, 4 gün sürecek özel programlarla kutlanacakTBMM'de 23 Nisan, 4 gün sürecek özel programlarla kutlanacak© Anadolu Ajansı

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, 23 Nisan kutlamalarının açılışı, 20 Nisan Cumartesi günü "Meclis Bahçesi Çocuk Bahçesi ve Bilim Şenliği" ile gerçekleştirilecek.

Çocuk film gösterimi, 23 Nisan Milli Egemenlik Konseri, mapping, ışık, lazer gösterisi gibi etkinliklerin yer aldığı 20 ve 21 Nisan'daki etkinliklerde, çeşitli dallardaki yarışmalarda dereceye giren çocuklara ödülleri verilecek.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 22 Nisan Pazartesi günü dünya çocuklarını kabul edecek. Aynı gün TBMM Genel Kurulu "Çocuk Özel Oturumu" ile toplanacak. Bu oturumda TBMM'yi çocuklar yönetecek.

Meclis'te 23 Nisan Salı günü düzenlenecek etkinlikler, TBMM'deki Atatürk Anıtı önünde başlayacak. Anıta çelenk konulmasının ardından protokol Anıtkabir'i ziyaret edecek.

Milli Mücadele'nin yönetildiği Birinci Meclis'teki anma töreni sonrası TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM’nin açılışının 104. yılı dolayısıyla kutlamaları kabul edecek.

TBMM Genel Kurulunda gerçekleştirilecek 23 Nisan özel oturumunda Kurtulmuş ve siyasi parti temsilcileri konuşma yapacak. Kutlamalar, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un ev sahipliğinde düzenlenecek resepsiyonla sona erecek.

Türkiye'nin ilk astronotu Gezaravcı Bilim Şenliği'ne katılacak

TBMM Genel Sekreteri Talip Uzun, Meclis'te gerçekleştirilecek kutlamalara ilişkin yaptığı açıklamada, açılışın Bilim Şenliği ile yapılacağını, programa Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın da katılacağını dile getirdi.

Uzun, 23 Nisan için özel olarak bestelenen bir marşın, düzenlenecek konserde koro eşliğinde ilk kez seslendirileceğini belirterek, "Sürprizi bozmayayım ama bu konseri bir milletvekilimiz organize ediyor." dedi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un talimatı doğrultusunda geniş kapsamlı programlar hazırladıklarını ifade eden Uzun, kutlamalara daha önce başta Ankara olmak üzere bazı illerde seçilen çocukların geldiğini ancak bu yıl farklı bir uygulama yaptıklarını aktardı.

Uzun, "Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile yapılan çalışmalar sonucunda, bu yıl ilk kez çeşitli spor dallarında, kompozisyon, resim ve şiir yarışmaları ile bilimsel yarışmalarda başarı gösteren çocuklara TBMM çatısı altında ödüller verilecek." diye konuştu.

Spor, eğitim ve bilim konusundaki yarışmalarda başarılı olan çocukların TBMM Genel Kurulu Çocuk Özel Oturumu'na da katılacağını vurgulayan Uzun, dezavantajlı çocukların da bu oturumda yer alacağını kaydetti.

Uzun, bir başlangıç olan TBMM Kupası ve ödülüne dair uygulamanın önümüzdeki yıllarda da devam ettirilmesinin amaçlandığını dile getirdi.

Talip Uzun, tüm çocukları ve vatandaşları Meclis'te düzenlenecek Bilim Şenliği'ne katılmaya, konseri ve ışık, lazer gösterilerini izlemeye davet etti.  Haber Kaynak : Anadolu Ajans

Özcan Güngör
İSTİKLAL HARBİ GAZETESİ
Türkiye Basın

İSTİKLAL HARBİ GAZETESİ

Yeni İstanbul yayını, İstiklal Harbi Gazetesi yazarı ve Zamanın duayen GAZETECİSİ Ömer Sami Coşar'ın haberi ile 14 Mayıs 1919 Halk sesssiz ve üzgün. Neden bu sessizlik İZMİR diyordu Ömer Sami Coşar.
Not: "Zamanın İstiklal Harbi Gazetesi orjinalinin bir bölümü gazetemiz arşivinde bulunmakta olup alıntılanmıştır."

Özcan Güngör
İmamoğlu'ndan, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e tepki:
Türkiye Basın

İmamoğlu'ndan, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e tepki:


Özcan Güngör
TÜRKİYE'Yİ PARASINDAN 6 SIFIR ATMAYA GÖTÜREN SÜREÇ
Türkiye Basın

TÜRKİYE'Yİ PARASINDAN 6 SIFIR ATMAYA GÖTÜREN SÜREÇ

AB üyesi pek çok ülke de geçmişte parasından sıfırları sildi, 4, 5, 6, 9 hatta 12 sıfır bile atan ülkeler oldu.

Bir dönem yüksek ve kronik enflasyon, yüksek faiz ve ekonomik istikrarsızlara maruz kalan Türk lirasına itibar kazandırmak için paradan 6 sıfır atılmasının üzerinden 15 yıl geçti. AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, yüksek enflasyon, para birimlerine güveni azaltmanın yanı sıra yatırımları, para politikalarına güveni ve gelir dağılımını olumsuz etkiliyor. Uzun yıllar yüksek enflasyona maruz kalan ülkeler, paralarından sıfır atarak, ulusal para birimlerine güveni yeniden tesis etmeyi önemli bir seçenek olarak görüyor. Paradan sıfır atılmasının başarılı olabilmesi için siyasi, ekonomik ve psikolojik birtakım ön şartların gerçekleşmesi önem taşıyor.

TÜRKİYE'Yİ PARASINDAN 6 SIFIR ATMAYA GÖTÜREN SÜREÇ

Türkiye'de 1970'lerden sonra yaşanan yüksek ve kronik enflasyonist süreç, bazı ekonomik değerlerin milyarlar, trilyonlar, hatta katrilyonlarla ifade edilmesine yol açmıştı. Vatandaşlar, 1981 yılından itibaren ortalama 2 yılda bir, daha büyük değerlerdeki yeni banknotlarla tanışmak zorunda kaldı. Cumhuriyet'in ilanından 1991 yılına kadar en büyük banknot 50 bin lira iken, 10 yıl içinde 400 katlık bir artışla 20 milyon liraya kadar yükseldi.

2001 krizinden sonraki dönemde uygulanan sıkı maliye ve istikrar politikaları sonucu enflasyon düşme eğilimine girerken, ekonomiye de güven geldi. Böylece, 31 Ocak 2004'te, Türk lirasından 6 sıfır atılması ve 1 milyon liranın 1 Yeni Türk Lirasına (YTL) eşitlenmesini öngören ilgili kanun çıkarıldı. 1 Ocak 2005'te de paradan 6 sıfır atılarak, Yeni Türk Lirası banknotlar tedavüle girdi.

"6 SIFIR ATILMASI DEVRİM NİTELİĞİNDE"

O tarihte Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk lirasından 6 sıfır atılmasındaki temel amacın, milli para birimine yeniden güven ve itibar kazandırmak olduğunu belirtmişti. Paradan sıfır atılmasının, enflasyonla mücadelede elde edilen tarihi başarının bir sonucu olduğunu ifade eden Erdoğan, şu değerlendirmede bulunmuştu:

"Yeni Türk Lirasına geçişle vatandaşlarımız ceplerinde Türk lirası taşımaktan gurur duyacak. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez gerçekleşen bu uygulama bir devrim niteliği taşımaktadır. Bu uygulamayla öncelikle günlük yaşam ve ekonomik aktiviteler çok büyük oranda kolaylaşacak."

TÜRK LİRASI SİMGESİNE KAVUŞTU

Türk lirasına kazandırılan itibarın perçinlenmesi ve dünyada bilinirliğinin artırılması amaçlarıyla Türk lirasına bir simge kazandırmak üzere Merkez Bankası tarafından bir "TL Simge Yarışması" düzenlendi. Türk lirası simgesi 1 Mart 2012'de kabul edilerek, bugün de kullanılan halini aldı. Simgede, Türk lirasının ve Türkiye ekonomisinin iki belirgin özelliği olan "güven" ve "istikrar içinde yükselen değer" kavramları ön plana çıkartıldı. Türk lirasının kıymet saklama aracı olarak "güvenli bir liman haline geldiği" vurgulandı. Türk lirasına itibarını kazandırmak için paradan 6 sıfır atılmasının üzerinden 15 yıl geçti. O dönem yapılamaz olarak düşünülen bu başarılı hamle, yakın tarihin en popüler ekonomik atılımları arasında gösteriliyor.

MERKEZ BANKASI DANIŞMANLIK YAPTI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, ülkenin bu konuda edindiği tecrübeyi bazı ülkelerle de paylaştı. Merkez Bankası, benzer adımları uygulamak isteyen Romanya, Azerbaycan, Zimbabve, Afganistan ve Gana'nın da aralarında olduğu ülkelere danışmanlık sağlandı.

DÜNYA ÖRNEKLERİ

Dünya genelinde de paradan sıfır atılmasının birçok örneği bulunuyor. Yaklaşık 100 yılda 50'den fazla ülke paradan sıfır attı. Parasından fazla sıfırları atan ilk ülke 1923'te Almanya oldu. Bugün AB üyesi olan pek çok ülke de geçmişte benzer yöntemi izledi. Almanya, Fransa, Finlandiya, Macaristan ve Yunanistan bunlardan birkaçı olarak öne çıktı. Ülkeler, ulusal paralarından geçmişte 4, 5, 6, 9 hatta 12 sıfır bile attı. Bu konuda en ilginç ülke olan Brezilya, 1930'dan bugüne parasından 6 seferde toplam 18 sıfır attı ve parasının adını 8 kez değiştirdi. 

Özcan Güngör
İran Genelkurmay'ı dünyaya duyurdu.
Türkiye Basın

İran Genelkurmay'ı dünyaya duyurdu.

İran Genelkurmay'ı dünyaya duyurdu... Reisi'yi taşıyan helikopterin düşmesine ilişkin ön rapor yayınlandı

Hikayeyi yazan: Hürriyet

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın pazartesi günü helikopterlerinin ülkenin Doğu Azerbaycan eyaletindeki dağlık ve ormanlık alana yoğun sis nedeniyle düşmesi sonrasında öldüğü doğrulandı. Pazar öğleden sonra meydana gelen kazaya ilişkin ön rapor yayınlandı.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Amir Abdullahiyan'ın da içinde bulunduğu helikopter kötü hava koşulları nedeniyle Pazar günü düştü.

Kazadan sonra helikopterde kurtulan olmadı. Kazanın nasıl meydana geldiği sorusu akıllardaki yerini korurken İran'dan yeni bir adım geldi.

İran Genelkurmay'ı Reisi'yi taşıyan helikopterin düşmesine ilişkin ön rapor yayınlandı.

İran Genelkurmayı dünyaya duyurdu... Reisiyi taşıyan helikopterin düşmesine ilişkin ön rapor yayınlandı
İran Genelkurmayı dünyaya duyurdu... Reisiyi taşıyan helikopterin düşmesine ilişkin ön rapor yayınlandı© Hürriyet tarafından sağlanmıştır

Raporda, kazaya ilişkin teknik ve genel anlamdaki bilgi ve bulguların toplanarak değerlendirildiğin altı çizildi ve bazı verilerin değerlendirilmesinin zaman alacağı belirtildi.

Raporda söz konusu helikopterin önceden belirlenen rotasından sapmadığı ve pilotun ise kazadan yaklaşık bir buçuk dakika önce diğer iki helikopterin pilotlarıyla iletişime geçtiği belirtildi.

Raporda helikopterin parçalarında kurşun veya benzeri harici cisim izine rastlanmadığı bilgisine de yer verildi.

İran Genelkurmay'ı kazadan sonra helikopterde yangın çıktığını belirtti.

İran Genelkurmayı dünyaya duyurdu... Reisiyi taşıyan helikopterin düşmesine ilişkin ön rapor yayınlandı© Hürriyet tarafından sağlanmıştır

Aynı raporda, kontrol kulesinin uçuş ekibiyle yaptığı görüşmelerde şüpheli herhangi bir durumla karşılaşılmadığı aktarıldı.

Reisi, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Kız Kalesi ve Hüdafarin barajlarının açılışı için bir araya gelmişti.

Buradan Tebriz'e hareket eden konvoy üç helikopterden oluşuyordu.

Helikopterde Reisi'nin yanı sıra Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan da vardı.

Özcan Güngör
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Türkiye Basın

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı


23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

1921 (23 Nisan Millî Bayramı)
1927 (Çocuk Bayramı)
1935 (Hâkimiyet-i Milliye Bayramı)
1981 (Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı)
ÜlkeTürkiye
Kutlayanlar
 
Türkiye
 Kuzey Kıbrı
TürüUlusal bayram
Resmî bayram
Önemi
Başlama1921
Tarih23 Nisan
TörenlerTürkiye, KKTC ve dış temsilciliklerinde resmî törenler
GeleneklerÇocukların bir günlüğüne devlet makamlarına oturması
Bağlantılı günler

Ulusal Egemenlik ve Çocuk BayramıTürkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılış yıldönümü olan 23 Nisan'da Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde kutlanan ulusal ve resmî bir bayramdır.

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk ulusal bayramı olma özelliğini taşıyan bu bayram, Türkiye'de 1921'den itibaren "23 Nisan Millî Bayramı" adıyla kutlanmaya başlanmıştır. İlk başta yasal adı "Çocuk Bayramı" olmasa da, daha sonra çocuklara neşeli bir gün geçirtme ve Himaye-i Etfal Cemiyeti'ne gelir yaratma amacıyla 1927'den itibaren çocuk bayramı olarak kutlanmıştır. Bayramın adı 1935'te "Hâkimiyet-i Milliye Bayramı", 1981 yılında ise "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" olmuştur. UNESCO'nun 1979'u "Çocuk Yılı" olarak duyurmasının ardından, devlet kanalı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu'nun TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği'ni başlatması ile bu bayram uluslararası düzeye taşınmıştır.

Devrin cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün 1933 yılında başlattığı, 23 Nisan'da çocukları makamına kabul edip onlarla sohbet etme âdeti bu bayramın bir parçası olarak yaygınlaşıp gelenekselleşmiş; devlet adamlarının makam koltuklarına çocukları oturtma geleneği 2013 yılına kadar devam etmiştir.[ Yine 1933'te stadyumlarda beden hareketleri gösterileri ile kutlama geleneği başlamış.

Kutlandığı ülkeler

23 Nisan günü, Türkiye'de ve KKTC'de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanır.

Kosova Cumhuriyeti'nde ise Kosova Türkleri, Türkiye Cumhuriyeti'nde Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanan 23 Nisan gününü, "Kosova Türkleri Bayramı" olarak benimsemiştir. 2008'de Kosova'nın bağımsızlığını ilan etmesinden sonra ülkede yaşayan bütün topluluklara kendi millî bayramlarının tarihini seçme ve kutlama hakkı tanınmış ve Kosova Türkleri 23 Nisan gününü seçmiştir. 23 Nisan 2009 tarihinden itibaren 23 Nisan günü, ülkede Kosova Türkleri Bayramı kutlanır.


Özcan Güngör
EGO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Türkiye Basın

EGO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

EGO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ULUS HİZMET BİNASINDA İLK BAYRAMLAŞMA

2008 yılından itibaren hizmet verdiği Yenimahalle’deki Ankara Büyükşehir Belediyesi yerleşkesinden, geçtiğimiz Mart ayında Ulus’ta bulunan yeni hizmet binasına taşınan EGO Genel Müdürlüğü’nde ilk bayramlaşma gerçekleştirildi.

EGO Genel Müdür Vekili Dr. Taylan Engin, Genel Müdür Yardımcıları Zafer Tekbudak ve Adem Yılgın ile birlikte Genel Müdürlük yeni hizmet binasında görev yapan personelle bayramlaştı. EGO Genel Müdür vekili ile Genel Müdür Yardımcıları kurum çalışanlarına odalarında yaptıkları ziyaret esnasında, bayram dileklerini iletirken özverili çalışmalarından dolayı kendilerine teşekkürlerini bildirdiler.

Aynı zamanda yaş haddinden emekli olan Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Şube Müdürü Servet Sarıkaya’ya uzun yıllar boyu Kuruluşumuza vermiş olduğu hizmetleri nedeniyle teşekkür plaketi verildi.

Yayın Tarihi: 06.04.2024
Okunma Sayısı: 993
Özcan Güngör
Asenax Design