Avrupa Birliği Ne Zaman Kuruldu? | Avrupa Birliği Uyum Gazetesi 19 Haziran 2024
Avrupa Birliği Ne Zaman Kuruldu?
AB Standart Kriter Normları

Avrupa Birliği Ne Zaman Kuruldu?

Avrupa Birliği Ne Zaman Kuruldu?

Avrupa Birliği (AB) 1 Ocak 1958 tarihinde kuruldu. Yirmi yedi üye ülkeden oluşan ve toprakları büyük ölçüde Avrupa kıtasında bulunan siyasi ve ekonomik bir örgütlenmedir. 1993 yılında, Avrupa Birliği Antlaşması olarak da bilinen Maastricht Antlaşması'nın yürürlüğe girmesi sonucu, var olan Avrupa Ekonomik Topluluğu'na yeni görev ve sorumluluk alanları yüklenmesiyle kurulmuştur. 445 milyondan fazla nüfusuyla Avrupa Birliği, dünya ülkelerinin GSYİH’ye (nominal) göre sıralanışında nominal gayrisafi yurt içi hasılasının %30'luk bölümünü oluşturur.

Avrupa Birliği, tüm üye ülkeleri bağlayan standart yasalar aracılığıyla, insan, eşya, hizmet ve sermaye dolaşımı özgürlüklerini kapsayan bir ortak pazar (tek pazar) geliştirmiştir.[4] Birlik içinde tarım, balıkçılık ve bölgesel kalkınma politikalarından oluşan ortak bir ticaret politikası izlenir.[5] Birliğe üye ülkelerin yirmisi, Euro adıyla anılan ortak para birimini kullanmaya başlamıştır. Avrupa Birliği, üye ülkelerini Dünya Ticaret Örgütü'nde, G8 zirvelerinde ve Birleşmiş Milletler'de temsil ederek dış politikalarında da rol oynamaktadır. Birliğin yirmi yedi üyesinden yirmi biri NATO'nun da üyesidir. Schengen Antlaşması uyarınca birlik üyesi ülkeler arasında pasaport kontrolünün kaldırılmasının da arasında bulunduğu pek çok adlî konu ve içişleri düzenlemelerinde Avrupa Birliği'nin payı bulunur.
Geliştirici
1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü (İkinci Enternasyonal)
Dünya Basın

1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü (İkinci Enternasyonal)

1 Mayıs Değişik Anlamı:

Resmi Adı Birlik, Mücadele ve Daynışm Günü (Enternasyonel)

Emek ve Dayanışma Günü (Türkiye)

Kutlayanlar İşçi ve Emekçi Sınıfı

Türü: Uluslararası Bayram

Önemi : Uluslar arası emek hareketine Dikkat çekmek.

Başlangıç : 1889

Tören Şekli : Yürüyüş gösteri ve Bayram

Tarihçesi :Nazi Almanyası'nda 1 Mayıs kutlamaları 1937, Berlinİlk kez 1856'da Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesinden Parlamento Evi'ne kadar bir yürüyüş düzenlediler.

 1 Mayıs 1886'da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Chicago'da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Luizvil'de (Kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü. O dönemde Luizvil'deki parklar, siyahlara kapalıydı. İşçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park'a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, 'Böylece önyargı duvarı yıkılmış oldu' şeklinde yorumlanmıştı.

Bu gösteriler 1 Mayıs'ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 Mayıs'ta kanlı Haymarket Olayı'na yol açtı. Uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin tekrarlanması engellendi.

14 Temmuz-21 Temmuz 1889'da toplanan

İkinci Enternasyonal'de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada "Birlik, mücadele ve dayanışma günü" olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi.

Zamanla 8 saatlik iş günü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı.

Günümüzde sosyalist ülkelerde (Çin, Kuzey Kore, Vietnam, Laos, Küba, Venezuela, Nepal, Bolivya) ve daha birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs'ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar; bazı ülkelerde 1 Mayıs siyasal bir eylem biçimini de alır.

Özcan Güngör
T.C YARGITAY Cumhuriyet Başsavcımız
Hukuk

T.C YARGITAY Cumhuriyet Başsavcımız

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI

Bekir ŞAHİN

01.03.1960 tarihinde Çorum/Mecitözü'nde doğmuştur. Çorum İmam Hatip Lisesini bitirmiş, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1986 yılında mezun olduktan sonra, askerliğini Ankara/Etimesgut'da kısa dönem olarak yapmıştır.

İzmir ve Çorum Hâkim adayı olarak mesleğe başlayan Şahin; sırasıyla Batman/Gercüş, Kastamonu/Küre, Aydın/Çine Hâkimliği, Ağrı/Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı, Adana Hâkimliği ve Adana Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur.

16.12.2013 tarihinde Yargıtay Üyeliğine seçilen Sayın Bekir Şahin, Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 30.05.2019 tarihinde Yargıtay Ondördüncü Ceza Dairesi Başkanlığına, 04.06.2020 tarihinde Yargıtay Büyük Genel Kurulunca gösterilen adaylar arasında Cumhurbaşkanınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına seçilmiş olup halen bu görevi sürdürmektedir.
İngilizce bilen Sayın Şahin, evli ve iki çocuk babasıdır.

Özcan Güngör
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier
Avrupa Basın

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, İstanbul Havalimanı'nda Alman lojistik firmasını ziyaret etti; daha sonra Gaziantep'e gitti
Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner de Cumhurbaşkanı Steinmeier'e eşlik etti
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, İstanbul Havalimanı'nda Alman lojistik firmasını ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı. Steinmeier daha sonra Gaziantep'e hareket etti. Alman Cumhurbaşkanı'nın daha sonra Ankara'ya geçmesi bekleniyor. 

Alman lojistik şirketi DHL'nin İstanbul Havalimanı'ndaki merkezine gelen Steinmeier'i, DHL Express Almanya Genel Müdürü Mustafa Tonguç ve DHL Express Türkiye Genel Müdürü Volkan Demiroğlu karşıladı.

Merkezdeki lojistik işlemlerini yerinden izleyen Steinmeier, Tonguç ve Demiroğlu'ndan DHL'nin Türkiye operasyonları hakkında brifing aldı. Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner de Cumhurbaşkanı Steinmeier'e eşlik etti.

DHL Express Türkiye Genel Müdürü Demiroğlu, burada yaptığı konuşmada, 42 bin metrekarelik bir alana sahip bu operasyon merkezini 2021'de 135 milyon avroluk yatırımla hayata geçirdiklerini belirterek, lojistik teknolojisi açısından dünyanın çok ilerisinde olduklarını söyledi.

Merkezin, hızlı hava kargo taşımacılığı sektöründe ilk olma özelliği taşıdığını kaydeden Demiroğlu, Avrupa ülkeleri arasında AR-GE Merkezi kapsamında kurulan ilk Dijital Dönüşüm Ofisi'nin de burada yer aldığını ifade etti. Demiroğlu, yatırımlarının sürekli artarak devam ettiğini dile getirdi.

Alman Cumhurbaşkanı Gaziantep'e hareket etti

Alman Cumhurbaşkanı Steinmeier, buradaki ziyaretinin ardından beraberindeki heyetle İstanbul Havalimanı'ndan uçakla Gaziantep'e hareket etti.

Steinmeier, dün üç günlük Türkiye ziyaretinin ilk durağı olarak geldiği İstanbul'da temaslarda bulunmuştu. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin başlamasının 100. yılı dolayısıyla Türkiye'ye yaptığı bu ilk ziyarette Steinmeier, İstanbul'un ardından Gaziantep ve Ankara'da temaslarda bulunacak.

Özcan Güngör
23 Nisan TBMM'nin açılışının 104. yıl dönümü
Türkiye Basın

23 Nisan TBMM'nin açılışının 104. yıl dönümü

TBMM'de 23 Nisan, 4 gün sürecek özel programlarla kutlanacak

 
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM'nin açılışının 104. yıl dönümü kutlamaları kapsamında Meclis'te 4 gün boyunca özel etkinlikler düzenlenecek.
TBMM'de 23 Nisan, 4 gün sürecek özel programlarla kutlanacakTBMM'de 23 Nisan, 4 gün sürecek özel programlarla kutlanacak© Anadolu Ajansı

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, 23 Nisan kutlamalarının açılışı, 20 Nisan Cumartesi günü "Meclis Bahçesi Çocuk Bahçesi ve Bilim Şenliği" ile gerçekleştirilecek.

Çocuk film gösterimi, 23 Nisan Milli Egemenlik Konseri, mapping, ışık, lazer gösterisi gibi etkinliklerin yer aldığı 20 ve 21 Nisan'daki etkinliklerde, çeşitli dallardaki yarışmalarda dereceye giren çocuklara ödülleri verilecek.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 22 Nisan Pazartesi günü dünya çocuklarını kabul edecek. Aynı gün TBMM Genel Kurulu "Çocuk Özel Oturumu" ile toplanacak. Bu oturumda TBMM'yi çocuklar yönetecek.

Meclis'te 23 Nisan Salı günü düzenlenecek etkinlikler, TBMM'deki Atatürk Anıtı önünde başlayacak. Anıta çelenk konulmasının ardından protokol Anıtkabir'i ziyaret edecek.

Milli Mücadele'nin yönetildiği Birinci Meclis'teki anma töreni sonrası TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM’nin açılışının 104. yılı dolayısıyla kutlamaları kabul edecek.

TBMM Genel Kurulunda gerçekleştirilecek 23 Nisan özel oturumunda Kurtulmuş ve siyasi parti temsilcileri konuşma yapacak. Kutlamalar, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un ev sahipliğinde düzenlenecek resepsiyonla sona erecek.

Türkiye'nin ilk astronotu Gezaravcı Bilim Şenliği'ne katılacak

TBMM Genel Sekreteri Talip Uzun, Meclis'te gerçekleştirilecek kutlamalara ilişkin yaptığı açıklamada, açılışın Bilim Şenliği ile yapılacağını, programa Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın da katılacağını dile getirdi.

Uzun, 23 Nisan için özel olarak bestelenen bir marşın, düzenlenecek konserde koro eşliğinde ilk kez seslendirileceğini belirterek, "Sürprizi bozmayayım ama bu konseri bir milletvekilimiz organize ediyor." dedi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un talimatı doğrultusunda geniş kapsamlı programlar hazırladıklarını ifade eden Uzun, kutlamalara daha önce başta Ankara olmak üzere bazı illerde seçilen çocukların geldiğini ancak bu yıl farklı bir uygulama yaptıklarını aktardı.

Uzun, "Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile yapılan çalışmalar sonucunda, bu yıl ilk kez çeşitli spor dallarında, kompozisyon, resim ve şiir yarışmaları ile bilimsel yarışmalarda başarı gösteren çocuklara TBMM çatısı altında ödüller verilecek." diye konuştu.

Spor, eğitim ve bilim konusundaki yarışmalarda başarılı olan çocukların TBMM Genel Kurulu Çocuk Özel Oturumu'na da katılacağını vurgulayan Uzun, dezavantajlı çocukların da bu oturumda yer alacağını kaydetti.

Uzun, bir başlangıç olan TBMM Kupası ve ödülüne dair uygulamanın önümüzdeki yıllarda da devam ettirilmesinin amaçlandığını dile getirdi.

Talip Uzun, tüm çocukları ve vatandaşları Meclis'te düzenlenecek Bilim Şenliği'ne katılmaya, konseri ve ışık, lazer gösterilerini izlemeye davet etti.  Haber Kaynak : Anadolu Ajans

Özcan Güngör
Gürcistan Meclisi karıştı
Dünya Basın

Gürcistan Meclisi karıştı

Gürcistan Meclisi karıştı: Muhalif vekil, iktidar üyesini yumrukladı

Gürcistan meclisinde kavga çıktı. Muhalif milletvekili konuşma yapan iktidar partisinin milletvekilini yumrukladı.

Gürcistan'da ifade özgürlüğünü kısıtlayacağı gerekçesiyle geçtiğimiz yıl büyük tepki çeken "yabancı etkinin şeffaflığı" yasa tasarısı görüşülüyordu. Gürcü Hayali Partisinin parlamento çoğunluğu lideri Mamuka Mdinaradze kürsüde konuşuyordu. Bu sırada muhalefet Vatandaş Partisi Genel Başkanı Milletvekili Aleko Elisaşvili konuşurken birden kürsüye gitti ve iktidar üyesini yumrukladı.

Gürcistan Meclisi karıştı: Muhalif vekil, iktidar üyesini yumrukladı

Meclis bu yumrukla karıştı. Parlamento önünde de tansiyon yüksekti.

Gürcistan Meclisi karıştı: Muhalif vekil, iktidar üyesini yumrukladı

Yasa tasarısının Rusya tarafından dayatıldığını öne süren

göstericiler iktidarı protesto etti.

Gürcistan Meclisi karıştı: Muhalif vekil, iktidar üyesini yumrukladı

Tartışmalı tasarı, medya kuruluşlarının bütçelerinin

yüzde 20'sinden fazlasını yurt dışından almaları halinde

yabancı etkisi altında olduklarını kaydetmelerini öngörüyor.

Özcan Güngör
UEFA FENERBAHÇE ÇEYREK FİNAL 2024 Nisan
Spor

UEFA FENERBAHÇE ÇEYREK FİNAL 2024 Nisan

11 Nisan 2024 Perşembe Fenerbahçemiz, UEFA Avrupa Konferans Ligi çeyrek final ilk maçında deplasmanda Olympiakos’a 3-2 mağlup oldu. Karaiskakis Stadyumu’nda oynanan maçta gollerimizi 68. dakikada penaltıdan Tadic ve 74. dakikada İrfan Can kaydetti.  Ev sahibi takımın gollerini 8. dakikada Fortounis, 32. dakikada Jovetic, 57. dakikada Chiquinho attı. 42. dakikada sakatlanan Jayden Oosterwolde, maça devam edemedi.

Bu maçın rövanşı 18 Nisan Perşembe akşamı İstanbul’da oynanacak.

Maçtan dakikalar:

7. dakikada Tadic'in ortasında ceza sahası içi sağ çaprazında topla buluşan İrfan Can Kahveci, savunmanın arkasına sarkan Dzeko'yu gördü. Bu futbolcunun çaprazdan sert şutunda kaleci Tzolakis gole engel oldu.

8. dakikada Çağlar Söyüncü'nün uzaklaştırmak istediği top Masouras'a çarpıp ceza sahası dışındaki Fortounis'le buluştu. Bu futbolcunun yay üzerinden yerden şutunda meşin yuvarlak köşeden ağlarla buluştu: 1-0.

27. dakikada sağdan kazanılan korner atışını Fortounis kullandı. Savunmadan seken topa penaltı noktası üzerinde yükselen David Carmo kafayı vurdu, kaleci Livakovic uzanarak meşin yuvarlağı kornere gönderdi.

32. dakikada sol kanatta topla buluşan Fortounis, ceza sahası önüne gelip soldan savunmanın arkasına sarkan Jovetic'e pasını aktardı. Bu futbolcunun sol çaprazdan şutunda Livakovic'in müdahalesine rağmen top ağlara gitti: 2-0

45+3. dakikada ceza sahası dışı sağ çaprazından kazanılan serbest vuruşu İrfan Can Kahveci kullandı. Bu futbolcunun direkt kaleye gönderdiği meşin yuvarlak, direğin hemen yanından auta çıktı.

45+4. dakikada Ferdi'nin pasıyla sol kanatta topla buluşan Dzeko, ceza yayı üzerindeki Krunic'i topla buluşturdu. Bu futbolcunun sert şutunda kaleci Tzolakis'den dönen top Zajc'ta kaldı. Zajc'ın şutunda top üstten dışarı gitti.

51. dakikada savunmanın uzaklaştıramadığı top son olarak El Kaabi'de kaldı. Bu futbolcunun ceza sahası içi sağ çaprazından yerden şutunda kaleci Livakovic gole engel oldu.

57. dakikada El Kaabi kaptığı topu Chiquinho'yla buluşturdu. Sağdan ceza sahasına giren bu futbolcunun çaprazdan vuruşunda top uzak köşeden ağlarla buluştu: 3-0.

61. dakikada İrfan Can Kahveci'nin pasında ceza sahası içinde topla buluşan Osayi-Samuel, çaprazdan sert vurdu ancak kaleci Tzolakis gole izin vermedi.

63. dakikada İrfan Can Kahveci'nin sağdan ceza sahasına gönderdiği ortada Dzeko kafayla Szymanski'ye indirdi. Bu futbolcunun kale sahası önünden şutunda kaleci Tzokalis gole engel oldu.

66. dakikada Fenerbahçe penaltı kazandı. Ceza sahası içinde Retsos'un Osayi-Samuel'e kayarak müdahalesi sonrasında hakem Sandro Scharer penaltı noktasını gösterdi.

68. dakikada kazanılan penaltı atışında topun başına Tadic geçti. Bu futbolcu topu ve kaleciyi farklı köşelere göndererek farkı 2'ye indirdi.

74. dakikada ceza sahası içi sol çizgisinde topla buluşan Ferdi Kadıoğlu'nun penaltı noktasına gönderdiği ortada Szymanski, boş pozisyondaki İrfan Can Kahveci'yi topla buluşturdu. Bu futbolcunun bekletmeden vuruşunda top ağlara gitti: 3-2.

Kalan dakikalarda başka gol olmadı ve nücadele 3-2 ev sahibi lehine sonuçlandı.

Özcan Güngör
Piyasasında Büyük Düşüş!
Ekonomi

Piyasasında Büyük Düşüş!



Gayrimenkul piyasasında büyük düşüş! Satılık ev ve kira fiyatları tepetaklak oldu© GazeteVatan
Son açıklanan raporlara göre, Türkiye'deki konut satışları son 8 yılın en düşük seviyesine düşerken, konut fiyatlarındaki yıllık düşüş %122'ye ulaştı. Gayrimenkul uzmanı Evrim Kırmızıtaş Başaran, sektördeki bu ani düşüşün nedenlerini ve piyasa üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

Türkiye gayrimenkul sektörü, son yılların en büyük durgunluk dönemlerinden birini yaşıyor. Yeni yayımlanan bir rapor, konut satışlarının son 8 yılın en düşük seviyesine indiğini ortaya koydu. Aynı zamanda, bir yıl içinde konut fiyatlarında yaşanan %122'lik düşüş, sektörde alarm zillerinin çalmasına neden oldu.

gayrimenkul sektörü uzmanı Evrim Kırmızıtaş Başaran, mevsimsel etkenlerden günlük kiralamalara, satılık evlerin piyasada tutunamamasından manipüle edilen kira rakamlarına kadar birçok faktörün bu düşüşte etkili olduğunu belirtti.

Başaran vatandaşlara uyarılarda bulunarak şu değerlendirmelerde bulundu:

Nisan ve Eylül ayı arasında evlenmelerin, boşanmaların ve okul döneminin hareketli olduğu dönemler ve, kış aylarında konut sektöründe durgunluk gözlemlenir. Şu anda o sürece girdik. Mevsimsel etkenler birinci sırada ama diğer taraftan, üç madde de sıralarsak, birincisi günlük kiralamalarla ilgili sadece 20.000 konut şu anda piyasaya sürüldü.

İnsanlar aylık ve de yıllık kiralamalarda vazgeçip günlük kiralamalarda daha fazla gelir elde ediyorlardı. Bununla ilgili yaptırım gelince, insanlar artık yıllık kiralamaya döndü.

Dolayısıyla, arz noktasında bir geri dönüş aldık. İkinci sırada ise, satılık evlerin satılamıyor olması geliyor.

Artık, mal sahipleri istediği rakamı, istediği ilan portallarında, istediği şekilde yayınlama özgürlüğüne sahip değil. Bu durum fiyatları aşağıya çekmeye başladı.

Özcan Güngör
MHP heyetinden CHP ye Ziyaret
Siyasi Partiler

MHP heyetinden CHP ye Ziyaret

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka başkanlığındaki heyet, Ramazan Bayramı dolayısıyla düzenlenen partiler arası bayramlaşma programı kapsamında siyasi parti temsilcilerini ağırladı.

Parti genel merkezinde öğleden önce AK Parti, DSP, Vatan Partisi, DEM Parti, İYİ Parti, BBP, Demokrat Parti, MHP, Saadet Partisi ve Anavatan Partisi heyetlerinin ağırlandığı CHP'ye, öğleden sonra DEVA Partisi, Gelecek Partisi, YRP, BTP, Zafer Partisi ve Milli Yol Partisi heyetleri ziyarette bulundu.

Nazlıaka, bu çerçevede, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal başkanlığındaki heyeti ağırladı. Karal, yerel seçim sonuçları üzerinden CHP'yi tebrik ederek sonuçların ülke demokrasisi adına hayırlı olmasını diledi.

Sonuçların sorumluluklarını artırdığını dile getiren Nazlıaka da hep beraber ülke sorunlarını çözmeye devam edeceklerini söyledi.

Heyette yer alan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen ile kadın hakları konusunda çok defa yan yana durduklarını belirten Nazlıaka, bu konuların partiler üstü konular olduğunu ifade etti.

Elif Esen de Nazlıaka ve CHP Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever'in kadınlarla ilgili çalışmalarda çok önemli payı olduğunu, birlikte yaptıkları çalışmalarda yol katettiklerini dile getirdi.

Nazlıaka, yerel seçimlerde özellikle kadın ve genç aday çıkarma konusuna önem verdiklerini vurgulayarak, Türkiye nüfusunun 9,5 milyonunu CHP'li kadın belediye başkanlarının yöneteceğini söyledi. Nazlıaka, bu sayıların giderek artmasını temenni etti.

Gelecek Partisi

Gelecek Partisi Konya Milletvekili Hasan Ekici başkanlığındaki heyetin ziyaretinde Nazlıaka, tüm İslam coğrafyasının bayramını kutlarken, Ekici de yerel seçimde elde edilen sonuçlar nedeniyle CHP'yi tebrik etti.

Nazlıaka, yoksul vatandaşları görmezden gelen, işsizleri duymazdan gelen, emeklileri yük gibi gören bir anlayışı reddettiklerini söyledi.

Ekici de yerel seçimlerde vatandaşların her siyasi partinin ders çıkartacağı bir tercihte bulunduğunu belirterek, siyasi nezaketin ve demokrasinin önemine işaret etti.

Yeniden Refah Partisi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Ramazan Bayramı dolayısıyla partilerini ziyaret eden Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Muhammed Fatih Müjdeci başkanlığındaki heyeti de ağırladı.

Nazlıaka, Yeniden Refah Partisi ve İslam aleminin Ramazan Bayramı'nı kutlayarak, başta Filistin olmak üzere tüm dünyada barış, adalet, huzur olmasını diledi. Nazlıaka, Türkiye'nin İsrail'e yönelik ihracat kısıtlamasına değinerek, kararın takipçisi olacaklarını söyledi.

Muhammed Fatih Müjdeci de ihracat kısıtlamasına yönelik kararın olumlu olduğunu, bu kararın arkasında olduklarını ifade etti.

Müjdeci, şunları kaydetti:

"Bu noktada biz, Filistin'deki mağdur ve mazlumların, inancı ve fikri ne olursa olsun mazlum halkların yanındayız. Bu noktada da Filistin'deki zulmün durması için hükümetimizin alacağı bütün kararların alınması noktasında arkasında ve yanındayız. Yapılan yanlışın da karşısında olmaya devam edeceğiz."

BTP, Zafer Partisi ve Milli Yol Partisi heyetleri de CHP'ye Ramazan Bayramı ziyaretinde bulundu.

Öte yandan, CHP Genel Merkezi'nde, CHP Genel Başkan Yardımcısı Nazlıaka, Ankara milletvekilleri, belediye başkanları ve PM üyelerinin katılımıyla teşkilat mensuplarıyla bayramlaşma programı düzenlendi.


Özcan Güngör
6. UYUM PAKETİ
AB Standart Kriter Normları

6. UYUM PAKETİ

6. UYUM YASALARI...

 

Yasa Metni...

 

15 Temmuz 2003

 

Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde çeşitli yasalarda değişiklik yapan 6. tasarı, 12 Haziran 2003'de 59. Hükümet tarafından TBMM'ye sevkedildi. Tasarı, 18 Haziran 2003'de Adalet Komisyonu'nda görüşüldü. Komisyonda üzerinde bazı değişiklikler yapılan tasarı, TBMM Genel Kurulu'nun 19 Haziran 2003 tarihli 96. Birleşiminde kabul edildi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 4903 sayılı yasanın 2 maddesini (19 ve 21. maddeler), 30 Haziran 2003'de bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye iade etti.

TBMM Adalet Komisyonu, iade gerekçesiyle beraber yasayı 10 Temmuz 2003'de tekrar görüştü ve ilk haliyle kabul etti.

Yasanın iade edilen 19 ve 21. maddelerine ilişkin görüşmeler TBMM Genel Kurulu'nda 15 Temmuz'da yapıldı ve maddeler aynen kabul edildi.

4928 sıra numarasını alan yasa, Resmi Gazete'nin 19 Temmuz 2003 tarihli sayısında (Sayı: 25173) yayımlanarak yürürlüğe girdi.
 

 

Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı çercevesinde; Türk Ceza Kanunu, Vakıflar Kanunu, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri hakkında Kanun, Nüfus Kanunu, İdari Yargılama Usulü Kanunu, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve yargılama Usulleri Hakkında Kanun, İmar Kanunu, Sinema Video ve Müzik Eserleri Kanunu, Adli Sicil Kanunu, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve yayınları Hakkında Kanun ve Terörle Mücadele Kanununda değişiklikler yapıldı.

TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmeler sırasında, Tasarıda yer alan "Türkiye Cumhuriyetinin üye olduğu uluslararası ve bölgesel kuruluşlar ile bu kuruluşlara üye ülkelerin gözlemcileri ve Hükümet tarafından uygun görülen uluslararası hükümet dışı kuruluşların gözlemcileri, seçimlerin tüm aşamalarını sadece izleyebilirler" şeklindeki hüküm (Tasarı 5. madde) CHP'nin önergesiyle yasa metninden çıkarıldı.
 

Özcan Güngör
GAZETE KURULUŞ
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE

GAZETE KURULUŞ

2004 Yılı Kuruluş ve Yayın Hayatına geçiş, Yetki Belgemiz ile Yaptıklarımızın Kısa özgeçmişi. 20.05.2004 günü Ticaret ve San. Avrupa Birliği Maliye UYUM  Adı altında Aylık Siyasi Gazete olarak Yayınına başladı.Ancak, Yerel Maliye adı altında çıkarılan bir kısım gazetelerin olumsuzluklarına karşın İsim Değişikliğine gidilme kararı alınaraktan UYUM Gazetesinin adı " Ticaret ve Sanayi Avrupa Birliği UYUM" olarak değiştirildi. 30/09/2004 tarihi itibariyle 
2009 Yılında Gazetemizin geçici olarak yayınına ara verildi. Devamı...
Özcan Güngör
Moskova için 48 saatlik uyarı!
Dünya Basın

Moskova için 48 saatlik uyarı!

Moskova için 48 saatlik uyarı! Rus medyasından ABD ve İngiltere'ye jet cevap

Güncelleme Tarihi: Mart 08, 2024 16:22

#Rusya#Moskova#Abd

 

Hurriyet.com.tr/DIŞ HABERLER

Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2024 16:222dk okuma

ABD ve İngiltere'nin Moskova'da önümüzdeki 48 saat içinde olabilecek saldırılara yönelik yayınladıkları uyarı Rusya'da tepkilere neden oldu.

ABD ve İngiltere'nin Rusya büyükelçilikleri 'aşırılık yanlılarının' Moskova'daki 'büyük etkinliklere' saldırma planları olduğunu öne sürerek, vatandaşlarına önümüzdeki iki gün boyunca büyük etkinliklerden kaçınmalarını önerdi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü de kapsayan 48 saatlik uyarıda saldırıları kimin planladığına dair detay verilmedi ancak ABD ve İngiliz vatandaşlarından kalabalıklardan kaçınmaları, güncellemeler için yerel medyayı takip etmeleri istendi.

Özcan Güngör
DOĞUNUN PARİS İ CAN DİYARBAKIR
İl İl Türkiye Tanıtım

DOĞUNUN PARİS İ CAN DİYARBAKIR

DİYARBAKIR GENEL TANITIM

Isının 40-50 dereceye vardığı yaz günlerinin bunaltıcı sıcaklığından kurtulmak amacıyla gelişen düz damlı evleri ile tipik yöre mimarisinin günümüzde de yaşatıldığı Diyarbakır, uzun surları, Malabadi Köprüsüyle görülmesi gereken bir ildir.

DİYARBAKIR

Yüzölçümü: 15.355 km²

Nüfus: 1.362.708 (2000)

İl Trafik No: 21

Isının 40-50 dereceye vardığı yaz günlerinin bunaltıcı sıcaklığından kurtulmak amacıyla gelişen düz damlı evleri ile tipik yöre mimarisinin günümüzde de yaşatıldığı Diyarbakır, uzun surları, Malabadi Köprüsüyle görülmesi gereken bir ildir.

Diyarbakır yöresinin en eski adı Assur kaynaklarında Amidi olarak geçer. Yunanca ve Latince kaynaklarda bu ad, Amido ya da Amida olarak yazılır. Arap akınları sırasında bölgeye yerleşen Bekr adındaki bir aşiret nedeniyle yörenin adı Bekr diyarı anlamında Diyar-ı Bekr olarak söylenmiştir. Günümüzdeki ismini, Atatürk’ün 1937’de halka yaptığı konuşma esnasında, şehrin adından Diyarbakır olarak bahsetmesiyle 10 Aralık 1937 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile almıştır.

Diyarbakır’ın Ergani ilçesine bağlı Çayönü Tepesi’nde yapılan kazılar, bölgede ilk yerleşimin M.Ö. 9. bine dek uzandığını göstermektedir. Yörede M.Ö. 2000’lere ilişkin ilk bilgiler Hurri- Mitanni halkına ve Hurri–Hitit ilişkilerine dayanmaktadır. Anadolu’nun en eski halklarından olan Hurrilerin yaşadıkları bölge Subartu denilen, yani bugünkü Diyarbakır’ı da içine alan yöredir. M.Ö. 1200’lerde Hitit Devleti’nin Anadolu’ya göç eden deniz kavimlerinin istilaları ile yıkılmasından sonra, Hititlerin Subartu ülkelerindeki üstünlüğünü kabul eden ve yönetim boşluğuna düşen Hurri ve Aram toplulukları, küçük kent devletleri oluşturdular. Daha sonra yöre, Mezopotamya’da güçlü bir krallık olan Assur, daha sonra kısa bir dönem için Urartu egemenliğine girmiştir. M.Ö. 7. yüzyıl ortalarında İskitlerin yerleştiği Amidi kenti, M.Ö. 625’te Medlerin, M.Ö. 550’de de Perslerin egemenliği altına girmiştir. M.Ö. 4. yüzyılda Pers İmparatoru III. Darius’un İskender orduları önünde yenik düşmesiyle yörede Helenistik dönem başlamıştır. Daha sonraları yöre Partlar ve Romalılar arasında cereyan eden savaşlara sahne olmuştur. M.S. 3. yüzyılda, İran’da başa geçen Sasani sülalesi ve Romalılar arasında el değiştiren kent, M.S. 4. yüzyılda Roma’ya bağlanmıştır. Daha sonraki dönemlerde Bizans Devleti ile Sasaniler arasında geçen savaşlar, bölgede güçlenmeye başlayan İslam ordularının üstünlük sağlamalarına neden olmuş, Hz. Ömer zamanında Diyarbakır Arap egemenliğine girmiştir. Uzun bir zaman Arap egemenliğinde kalan kent, 1085’te Selçuklu Devleti sınırlarına dahil olmuştur. Diyarbakır’ın Osmanlı Devleti’ne katılması 15 Eylül 1515’te Yavuz Sultan Selim döneminde gerçekleşmiştir.

Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Diyarbakır, yüzyıllar boyunca Güneydoğu Anadolu’nun fikir, sanat, kültür ve bilim merkezi olmuştur. Önemli bir ticaret merkezi olan şehir günümüzde de bu özelliğini korumaktadır.

Coğrafi Konumu

Diyarbakır’ın kuzeyinde Bingöl ve Elazığ, doğusunda Batman, güneyinde Mardin, güneybatısında Şanlıurfa, batısında Adıyaman ve Malatya bulunmaktadır.

İklimi

Diyarbakır’da sert ve kurak bir yayla iklimi hâkimdir.
 

 

İLÇELER:

Diyarbakır ilinin ilçeleri; Bismil, Çermik, Çınar, Çüngüş, Dicle, Eğil, Ergani, Hani, Hazro, Kocaköy, Kulp, Lice ve Silvan'dır.

Eğil: Zengin bir geçmişe sahip olan Eğil ilçesi tarih içinde de önemli bir yer işgal etmiştir. Asur Kalesi'nin adından da anlaşılabileceği gibi Asurluların da ötesine ulaşan bir geçmişi vardır.

Çermik: Diyarbakır'ın kuzeybatısında olan Çermik, kaplıcalarıyla tanınmış ünü tüm yurda yayılmış güzel ve yemyeşil bir ilçemizdir. Dünyanın her yanından insanlar şifa bulmak amacıyla bu kaplıcalara gelirler. İlçenin eski kalesi, Alaaddin Camii, Abdullah Paşa Medresesi Haburman Köprüsü efsanevi Gelin Dağı, Seyfullah Bey Hamamı ve Ali Dede Çeşmesi ilk anda görülmesi gereken ünlü yerlerindendir.

Hani: Diyarbakır'ın 90 km. kuzeydoğusunda Bingöl-Diyarbakır karayolu üzerinde dağlık bir yerleşim yeridir. Hani İlçesinde 13. yy.da yapıldığı sanılan Hatuniye Medresesi ve 15. yy.da yapılan Ulu Cami bir Selçuklu eseridir.

Kulp: Kulp, Diyarbakır'ın en uzak ilçesidir. Ürettiği nefis ballarıyla tanınan Kulp, Kâfurum Kalesi, Kanikan Mağaraları, Kale-i Ulya, Ciksi Kalesi, Büyük Kaya, İmamı Gazali Türbesi ve çok eski olduğu sanılan Bahemdan köyü gibi eski eserleriyle de geniş bir tarihi zenginliğe sahiptir.

Kocaköy: Kocaköy'ün ne zaman kurulduğu bilinmemektedir. İlçede birçok höyük ve mağara bulunmaktadır.

Lice: Diyarbakır'ın 95 km. kuzeyinde tarihi bir yerleşim merkezidir. Efsanesi dünyaca bilinen, çeşitli ülke ve şehirlerin sahip çıktığı Eshab-ül Kehf mağarasının asıl efsanede geçen Dakyonus şehri tüm özellikleriyle Diyarbakır'ın Lice ilçesi yakınındadır.

Silvan: Kuruluş tarihinin Diyarbakır kadar eski olan Meyyafarikin uygarlığının beşiği olan bir ilçedir. Dünyanın önemli eserlerinden Malabadi Köprüsü, Silvan Kalesi, Kulfa Kapısı ve çeşitli tarihi camilerin yer aldığı tepeden tırnağa tarihle doludur.

Surlar

DİYARBAKIR

Surlar

Diyarbakır Surları: Çin Seddi'nden sonra en uzun sur olması ile ünlenen Diyarbakır Surları 5.5 km uzunluğunda ve 7-8m yüksekliğindedir.16 kalesi ve 5 çıkış kapısı olan siyah bazalt surlar, kentin en ilgi çekici yeridir. Ortaçağ askeri mimarisinin muhteşem örneğini oluşturan bu surlar yazıtlar ve kabartmalarla dekore edilmiştir.

 M.Ö. 349 yılında Bizans İmparatoru Costantinus tarafından yenilenen surların yapılış tarihi tam olarak bilinmemektedir.

Çayönü buluntuları: Diyarbakır'ın 65km kuzeybatısında Elazığ karayolu üzerinde Ergani ilçesinde bulunan Çayönü antik kenti cilalı taş devrine yani günümüzden yaklaşık 9000 yıl öncesine dayanmaktadır. Bu yerleşim yerinin ilk yerleşik hayata geçilen yerlerden biri olduğu saptanmıştır. Çayönü İlkel yerleşmesinde çıkartılan öğütme taşları, çakmak taşı, kemikten ve bakırdan yapılan çeşitli aletler Diyarbakır Arkeolojik Müzesi'nde sergilenmektedir.

 

 

Müzeler ve Örenyerleri

DİYARBAKIR

Müzeler ve Örenyerleri

Müzeler

Diyarbakır Müzesi  

Müze, Sincariye Medresesi’nde sergilenen arkeolojik ve etnografik eserlerin yeni binaya taşınması ile 1988 yılında düzenlenmiştir. Müzede Neolitik Çağ’dan itibaren Eski Tunç, Urartu, Assur, Hitit, Roma, Bizans, Artuklu ve Osmanlı dönemi eserleri yer alır. Prehistorik devir seramikleri, Roma stelleri, heykel ve mimari parçaları, Artuklu çinileri, Osmanlı devri ahşap eserleri, silahlar, tekke eşyaları, takılar ve daha pek çok eser kronolojik sıra ile müzede sergilenmektedir.

Ziya Gökalp Müze Evi

Diyarbakır’ın tipik sivil mimarlık örneklerinden biri olan ev, 1808 yılında inşa edilmiştir. İki katlı bu yapıda malzeme olarak siyah bazalt taşı kullanılmıştır. Ünlü düşünür Ziya Gökalp’ın 1876 yılında doğduğu bu ev 23 Mart 1956 tarihinde müze-ev olarak ziyarete açılmıştır. Müzede yazara ait eşyaların yanı sıra, yörenin etnografik eserleri sergilenmektedir.

Adres: Ziya Gökalp Bulvarı - Diyarbakır
Tel: (412) 221 27 55
Faks: (412) 223 08 02

Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evi

Ünlü şair Cahit Sıtkı Tarancı’nın Diyarbakır’da doğduğu evdir. Diyarbakır sivil mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak günümüze ulaşmıştır. Müzede, Cahit Sıtkı’nın kitapları, el yazıları, kullandığı eşyalar, fotoğrafları ve kütüphanesi sergilenmektedir.

Çayönü Ören Yeri

Ergani ilçesine bağlı Çayönü Tepesi, ilçenin 7 km. güneybatısında yer almaktadır. Çayönü Tepesi’nde ele geçen buluntular ışığında Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolu sınırları içinde yer alan bölgenin ilk yerleşme bölgesi olduğu ve yerleşimin 9000 yıl önceye dek uzandığı saptanmıştır. Çayönü’nde yapılan kazılarda ızgara plan sistemine göre düzenlenmiş evler ve yapılar bulunmuştur.

Çayönü - Ergani/Sesverenpınar
Üçtepe - Bismil/Üçtepe
Hassuni Mağarası - Silvan/Merkez
Hilal Mağarası - Ergani/Sesverenpınar

Diyarbakır Örenyerleri

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü

DİYARBAKIR ÖRENYERLERİ

Çayönü Örenyeri

Diyarbakır ili, Ergani ilçesi, Sesveren Pınarı Köyü hudutları içinde Hilar Mağaraları mevkiindedir. 1964 yılından bu yana yapılan araştırma ve kazılarda burasının Anadolu'nun en eski yerleşme yerlerinden biri olduğu ve geçmişinin M.Ö. 8. bine dek uzandığı belirlenmiştir. İlk Tarımcı köy toplulukları dönemine ait olan bu örenyerinde Neolitik Çağ'ın değişik evrelerine ait izlere de rastlanmıştır.

Üçtepe Örenyeri

Diyarbakır'ın Bismil ilçesi, Üçtepe Köyündedir. Yörenin büyük höyüklerinden biri olan Üçtepe'de 1988 yılında Prof. Dr. Veli Sevin'in bilimsel başkanlığında, Diyarbakır Müzesi Müdürlüğü'nce kazı çalışmaları başlatılmıştır. Kazıda yeni Asur Dönemi'ne ait önemli eserlerin yanı sıra Hurri-Mitanni, Hellenistik ve Roma dönemlerine ait buluntular da ortaya çıkarılmıştır.

 

 

Diyarbakır Kalesi

İl merkezinde 5700 m. uzunluğunda, 12 m. yüksekliğinde ve 3-5 m. genişliğinde olan görkemli Diyarbakır Kalesi'nin planı bir kalkan balığını andırmaktadır. Kalenin dört kapısı ve sekseniki burcu vardır. Burçlardan en önemlisi 1208 yılında Artuklu hükümdarı Melik Salih Memduh tarafından inşa ettirilen yedi kardeş burcudur. Burcun üzerinde çift başlı kartal, kanatlı aslan kabartmaları bulunmaktadır. Kitabesi bir kuşak halinde burcu çevrelemektedir. M.S. 349 tarihinde Romalılar zamanında inşa edilen kale İslâmî dönemlerde de birçok kez onarılmış ve yapılan ilavelerle günümüzdeki görünümünü kazanmıştır.

İçkale

Mezopotamya’nın bereketli toprakları pek çok kavmin gelip geçtiği ve uygarlık ürettiği bir coğrafyadır. M.Ö.3. binli yıllarda bölgenin egemeni Asurlulardır. Diyarbakır’ın bilinen ilk adı Asur metinlerinde karşımıza çıkar: “Amidi”Binyıllar içinde;Hurri-Mitanniler, Urartular, Persler, Romalılar, Selevkoslar, Partlar, Büyük Tigranlar, Araplar, Emeviler, Abbasiler, Şeyhoğulları, Mervaniler, İnaloğulları, Nisanoğulları, Selçuklular, Artuklular, Eyyübiler, İlhanlılar, Diyarbakır tarihine izler bırakırlar.

Bütün bu farklı kültürler ve devletler ;şaşırtıcı bir biçimde kentin temel yerleşme doğruları konusunda uzlaşırlar: İçkale’den günümüze ulaşan kanıtlara ve konumuna bakılarak burasının son yıllara kadar, kentin “yönetim merkezi” olarak sürekli bir işlev gördüğü anlaşılıyor.

       Bu nedenle, Kanuni Sultan Süleyman 16 burç ve iki yeni kapı ekleterek İçkale’yi genişletir.

             İçkale’deki Virantepe Höyüğü’nde yapılan kazılarda, 13. yüzyılın başlarına ait olan Artukoğulları Sarayı’nın kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Kalıntıların en önemli kısmını, dört tarafa eyvanlarla açılan süslü bir havuz oluşturmaktadır. Artuklular da görülen ve suyun hem sesinden, hem de serinliğinden yararlanmak için yapılan “selsebil”çözümü, aynı dönem yapısı olan Gazi Köşkü’nde hâlâ yaşar.Yakın dönemlere kadar yönetim merkezi olan İçkale’de, bazıları yeni işlevler için boşaltılmış olan önemli yapılar yer alır. Eski Adliye, Cezaevi, Kolordu ve Jandarma binaları Saint Corc Kilisesi yeni bir hayata kavuşmayı bekliyor. 

İçkale’deki tarihi binalarda Dünya standartları’ nda  Arkeoloji Müzesi, Taş Eserler Müzesi, Müze Kafeterya, Kilise; Sanat Galerisi, Cezaevi Binası; Kongre Merkezi olarak işlevlendirildi.

Malabadi Köprüsü

Diyarbakır-Batman karayolu üzerinde yeni yapılan karayolunun sağ tarafındadır. 1147 yılında Artukoğulları döneminde inşa edilmiştir. Ortadaki büyük sivri kemerin ayakları kayalıklara oturtulmuştur. Kemerin her iki ucunda 4.50 x 5.30 m. boyutlarında köprünün güvenliğini sağlayacak nöbetçilerin oturması ve kervan yolcularının dinlenmesi için yapılmış birer oda mevcuttur.

Köprünün selyaranları üzerindeki burma sütunlu nişlerin içerisinde, insan, hayvan, güneş motifleri bulunmaktadır.

Günümüzde yeni bir köprüden ulaşım yapıldığı için, eski Malabadi Köprüsü kullanılmamakta, Artuklu sanatının güzel bir örneği olarak tüm heybetiyle halen yaşamaktadır.

Köprüler

DİYARBAKIR

Köprüler

Malabadi Köprüsü

Silvan ilçe merkezine 22 km. mesafede, Diyarbakır-Batman sınırında Batman Çayı üzerindedir. Dünyadaki taş köprüler içinde kemeri en geniş olanıdır. Kitabesinde 1147 yılında Artukoğullarından Timurtaş bin İlgazi tarafından yaptırıldığı belirtilmektedir. Köprünün her iki yanından kemer içerisindeki odalara inilmektedir.
 Dicle Köprüsü (On Gözlü Köprü)

Şehrin güneyinde, Mardin Kapısı dışında ve şehre 3 km. mesafededir. Köprünün bugün ayakta görülebilen kısımlarının 1065 tarihinde Mervaniler döneminde Übeyd oğlu Yusuf isimli bir mimar tarafından inşa edildiği üzerindeki kitabeden anlaşılmaktadır. Kesme bazalt taştan 10 gözlü olarak inşa edilmiştir.
 Haburman Köprüsü

Çermik ilçesinin Haburman köyü civarındadır. Sinek Çayı üzerinde kurulmuş olan bu köprü ortadaki büyük ve sivri, yandakiler daha küçük ve yuvarlak olmak üzere üç gözlüdür. Üzerindeki kitabesinde 1179 tarihinde yaptırıldığı anlaşılmaktadır.

Cami ve Kiliseler

DİYARBAKIR

Cami ve Kiliseler

Tarihi ve mimari özellikleri ile muhteşem olan Ulu Cami, Nebi Cami ve Safa Cami Diyarbakır'ın en ünlü camilerdir. Selçuklu Sultanı Melik Şah tarafından yaptırılan Ulu Cami, orijinal dizaynı ve hem Bizans hem de daha eski mimari malzemeleri kullanması ile ilginç olup Türkiye'nin en eski camilerindendir.

Diyarbakır Ulu Camii

Diyarbakır'ın 77 km doğusunda, Silvan'da 1185 yılında yapılmış, zarif görünümlü Ulu Cami, kemer kapıları ifade eden ince taş kabartmaları ile görülmeye değerdir.

Yapılan değişiklere ilişkin farklı dönemlere ait bir çok kitabeyi üzerinde taşımaktadır. Diyarbakır 639 yılında Müslüman Araplar tarafından işgal edildiğinde, aynı alan üzerinde bulunan bir kilise kısmen camiye çevrilmiştir. Daha sonraki dönemlerde de etrafındaki yapılarla birlikte gelişen yapı kompleksi, restore edilmiştir. Plan itibariyle Şam’daki Emeviye Camii’nin Anadolu’daki bir yansıması olarak görülen yapı, Müslümanlar tarafından 5. Harem-i Şerif (Mukaddes Mabet) olarak kabul edilmektedir.

Behram Paşa Camii

Vali Behram Paşa tarafından 1564-1572 tarihinde yaptırılmıştır. Mimar Sinan’ın eseri olarak kabul edilmektedir. Tamamen kesme taştan yapılmış olup, tek kubbelidir. İkili son cemaat yerine sahiptir.


Şeyh Mutahhar ( Dört Ayaklı Minare ) Camii

Balıkçılarbaşı semtinde yer alır. Akkoyunlu Sultanı Kasım tarafından 1500 yılında yaptırılmıştır. Siyah ve beyaz sıralı kesme taşlarla inşa edilmiştir. Camiden ayrı dört sütün üzerinde yükselen kare planlı minaresi Anadolu’da tek örnektir.

Safa Camii

Kokulu anlamına gelen İpariye veya Parlı Camii olarak da bilinir. 15. yüzyıl Akkoyunlu eseridir. Önemini, planından, çinilerden ve zengin taş süslemelerinden alır. Taş işlemeciliğinin ilginç örneklerinden olan minaresi, kaideden başlamak üzere külahına kadar kufi, nezih yazılar, değişik biçim ve desenlerden taş süslemeleri ile bezelidir. Minarenin kokulu bitkisel otlar karıştırılarak inşa edildiği söylenmektedir.

Kale Camii (Hz. Süleyman–Nazıriye Camii)

Nisan oğlu Ebül Kasım tarafından 1155-1169 yılları arasında yaptırılmıştır. Cami bitişiğinde Osmanlılar döneminde yapılan Halid Bin Velid’in oğlu Süleyman’ın mezarları bulunmaktadır.

Diyarbakır Kalesi

Diyarbakır Kalesi, il merkezinde bulunmaktadır. Sur duvarlarının uzunluğu 5700 m’ye ulaşmaktadır. Surlar yer yer 12 m. yükseklikte ve 3-5 m. genişliğindedir. Kalenin dört kapısı ve seksen iki burcu vardır. Burçlardan en önemlisi 1208 yılında Artuklu hükümdarı Melik Salih Memduh tarafından inşa ettirilen Yedi Kardeş Burcu’dur. Burç üzerinde çift başlı kartal, kanatlı aslan kabartmaları bulunmaktadır. Kitabesi bir kuşak halinde burcu çevrelemektedir. M.S. 349 yılında Romalılar zamanında inşa edilen kale, İslami dönemlerde de birçok kez onarılmış ve yapılan eklemelerle günümüzdeki görünümüne kavuşmuştur

Diyarbakır Cami ve Kiliseleri

Diyarbakır'ın önemli kiliseleri arasında Mart Thoma, Meryem Ana, Kırklar Kilisesi ve Mart Pityon Kilisesi sayılabilir. Meryem Ana Kilisesi, şehirde kalan az sayıdaki Süryani cemaati tarafından halen kullanılmaktadır.

Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi Ali Paşa Mahallesi’nde yer almaktadır. Bugün faal durumda olan tek kilisedir. Yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Geç Roma dönemine tarihlenen bir kapısı ve mihrap üzerinde kalıntıları görülebilen mimari bezekler bulunmaktadır. Geçirdiği bir çok onarım sonucu planında değişiklikler olmuştur. En son 18. yüzyılda onarım görmüştür.

Saint Georgi (Kara Papaz) Kilisesi İç kalenin kuzeydoğu köşesinde yer alır. Yapım tarihi kesin olarak bilinememektedir. Ancak inşa tarzı ve yapıda kullanılan malzemeden dolayı M.S. 2. yüzyıla ait olduğu düşünülen kilise Artuklular döneminde sarayın hamamı olarak kullanılmıştır. Bazı kaynaklarda Artuklu hükümdarlarının bu hamamda ve sarayda Cizreli bilgin El Ceziri’nin imal ettiği mekanik sistemleri kullandıkları yazılmaktadır.

Hanlar, Kervansaraylar

DİYARBAKIR

Hanlar, Kervansaraylar

Diyarbakır, Tarihi İpek Yolu'nun merkezlerinden olması sebebi ile önemli hanlara sahiptir. Deliller Hanı, Hasan Paşa, Çiftehan ve Yeni Han'da geçmişte olduğu gibi günümüzde de halı, kilim ve gümüş işleme satan dükkanlar bulunmaktadır.

Deliller Hanı ( Hüsrev Paşa Hanı)

Mardin Kapı mevkiinde bulunmaktadır. Mimari kimliğini koruyarak, günümüze kadar ayakta kalabilmiş hanların en önemlilerinden biridir. 1527 yılında Diyarbakır Valisi Hüsrev Paşa tarafından arkasındaki cami ve medrese ile birlikte yaptırılmıştır. Binanın Deliller Hanı olarak anılmasının sebebi, Hicaz’a gidecek hacı adaylarını götürecek delillerin (rehber) bu handa kalmalarındandır.
 
Hasanpaşa Hanı

 Ulu Cami’nin doğusundadır. Osmanlı dönemi Valilerinden Vezirzade Hasan Paşa tarafından 1573 yılında yaptırılmıştır. Avlulu, iki katlı olarak inşa edilmiştir. Avlunun ortasında sütunlu ve üstü kubbeli bir şadırvan bulunmaktadır.

Kervansaray

Mimarisi ve iç yapısı ile görülmesi gereken yerlerden biri olan Kervansaray, bugün restore edilerek otel haline getirilmiştir.

Kaplıcalar

DİYARBAKIR

Kaplıcalar

Çermik Kaplıcası

Çermik ilçesinin 3 km. doğusunda yer alan kaplıca, Türkiye’nin en önemli kaynakları arasındadır. İstanbul Tıp Fakültesi’nce yapılan analizlere göre iltihaplı romatizmalarda, üst solunum yolu enfeksiyonlarında ve kadın hastalıklarında olumlu etkileri olduğu saptanmıştır. Sıcaklığı 48.2 oC ve akım değeri 10 lt./sn’dir.

Çarşılar

Bedesten ve Çarşılar

Diyarbakır, uzun yıllar doğunun ticaret ve endüstri merkezlerinden biri olmuştur. Bu özelliğini ünlü dokumaları ve büyük bir sanat ürünü olan maden işlerine borçludur. Bunların dışında daha bir çok ilginç malların yapılıp satıldığı bir kent olması, canlı bir ticaret hayatının doğmasına sebep olmuştur.

Ulu Cami’nin arkasında Sipahiler Çarşısı’nda bulunan, bugün de işlevini sürdüren buğday pazarı, ortada geniş bir avlu, etrafında revaklar, arkalarında oda ve depoların yer aldığı güzel bir örnektir.

Ne Yenir?

DİYARBAKIR

Yöre Mutfağı

Devasa boyutlardaki karpuzu ile tanınan Diyarbakır yemek kültürü açısından da zengindir. Cartlak kebabı olarak da bilinen ciger kebabı geleneksel yemekler arasındadır. İçli köfte, çiğ köfte, bulgur pilavı, kaburga, keşkek, lebeni, tatlılardan ise burma, kadayıf ve nuriye ünlüdür. Üzümden yapılan pestil ve sucuk, otlu ve örgü peynir, sumak çokça yenen diğer yiyeceklerdir.

 

 

NE YENİR?

Devasa boyutlardaki karpuzu ile tanınan Diyarbakır yemek kültürü açısından da zengindir. Cartlak kebabı olarak da bilinen ciger kebabı geleneksel yemekler arasındadır.

Diyarbakır'dan Yemek Tarifleri

Patlıcan meftunesi

Hazırlanışı: Bir tencere içinde yağda gerekli miktarda et iyice kızartılır, doğranmış sivri biber ilave edilir. Daha sonra salça ve pul biber iyice kızartılır. Az tuzlu suda doğranmış patlıcanlar bolca yıkanıp tencereye konur. Biraz pişirilir, doğranmış domatesler ilave edilir. Bir müddet sonra yemek kaynadıktan sonra, bir miktar süzülmüş sumak suyu ilave edilir. Yemek kaynatılır. Piştikten sonra ocaktan alınır. Ezilmiş sarımsak yemeğe katılır, servise sunulur.

Ekşili etli dolma

Hazırlanışı:
Dolma içi:
Kuyruk tarafından seçilen yağlı etler küçük küçük doğranır, doğranmış soğan, sivri biber, domates, pirinç, baharat, tuz, pul biber, salça, sıvı yağ ile süzülmüş sumak suyu ile karıştırılıp dolma içi hazırlanır.

Daha sonra haşlanmış lahana ve oyulmuş patlıcan, kabak ve domateslerin içine doldurulup tencereye dizilir. Süzülmüş sumak suyu yeteri kadar ilave edilir, dolmaların dağılmaması için yassı bir taş dolmaların üzerine konur. Kaynayıncaya kadar pişirilir. Ocaktan alınır, tencerenin kapağı 15 dakika kadar açılmaz. Daha sonra servis yapılır.

İçli köfte

Köfte içi hazırlanması: Yağsız kıyma, ufak doğranmış kuru soğan, pul biber, baharat, kara reyhan ve maydanoz iyice kızartılıp pişirilir ve soğumaya bırakılır.

Bulgurun hazırlanışı: Köftelik bulgur ile döğme kırıntısı birbiriyle karıştırılıp biraz tuz ve sıcak su ilave edilir. Yarım saat bırakılır, köftelik hamur haline gelir. Köftelik iyice yoğrulur. Hazırlanan hamur yumurtadan küçük şekilde ayrılır, köfte içi açılır.

Pişirilmesi: İçi açılan köftelere hazırlanan iç doldurulup kapatılır. Kaynatılan suyun içine köfteler bırakılır. Köfteler kaynayan suda haşlanmış olarak su yüzüne çıkarsa pişmiş olur. Daha sonra yumurtalar kırılıp çırpılır ve haşlanmış köfteler yumurtaya batırılıp tavada kızartılır servise hazır hale gelir.

Ne Alınır?

DİYARBAKIR

NE ALINIR?

El sanatları, hasır bilezik, kiniş gerdanlık, gümüş işlemeli nalın ve çekmeceler kuyumcuların beğenilen ürünleridir. Köylerden el dokuması halı ve kilim üretimi yapılmaktadır.


Özcan Güngör
Ab de Ahlaki Kurallara Uyum

Ab de Ahlaki Kurallara Uyum

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Dijital Hizmetler Yasası'nın (DSA) kurallarını ihlal edip etmediğinin belirlenmesi amacıyla sosyal medya platformu TikTok hakkında resmi soruşturma başlattı. TikTok'un çocukların korunması, şeffaf reklamcılık, veri erişimi ve bağımlılık yaratan tasarım gibi konularda DSA'nın kurallarını ihlal edip etmediği değerlendirilecek.

Avrupa Birliği Komisyonu, sosyal platformu TikTok hakkında resmi soruşturma başlattı.

TİKTOK HAKKINDA RESMİ SORUŞTURMA

AB Komisyonundan yapılan açıklamaya göre, TikTok'un "çocukların korunması, şeffaf reklamcılık, araştırmacılar için veri erişimi ve platformun bağımlılık yaratan tasarımı ile zararlı içeriğin risklerine" ilişkin konularda DSA'nın kurallarını ihlal edip etmediği değerlendirilecek. Resmi soruşturma, TikTok'un Eylül 2023'te Komisyon'a ilettiği rapor ve bilgi taleplerine gelen cevapların ardından yürütülen ön soruşturmanın ardından başlatıldı.

"YAŞ DOĞRULAMA SİSTEMİNDE ŞÜPHELER VAR"

Açıklamada, TikTok'un reşit olmayan kişilerin uygunsuz içeriğe erişimini engellemek için kullandığı yaş doğrulama sistemi başta olmak üzere, uygulanan diğer önemlerin "yeterli, uygun ve etkili olmama" şüphesi bulunduğuna işaret edildi. Soruşturmada, platformun "reşit olmayanlar için yüksek düzeyde gizlilik, güvenliği sağlamak için yeterli ve orantılı önlemler alıp almadığı da mercek altına alınacak.

AB Komisyonu, TikTok hakkında resmi soruşturma başlattı

Ayrıca platformun algoritmalar dahil olmak üzere bağımlılık yapıcı tasarımının olumsuz etkilerinin çocuk haklarının korunması, kişinin fiziksel ve zihinsel sağlığı ve radikalleşme üzerindeki etkisi incelenecek. Bunlar dışında sosyal medya platformunda yer alan reklamların DSA'ya uygunluğu ve platformun kamuya açık verilerine araştırmacılara erişim sağlanmasındaki "şüpheli eksiklikler" de soruşturmanın diğer noktalarını oluşturacak.

AB, DİJİTAL PLATFORMLARA KATI KURALLAR GETİRMİŞTİ

AB'nin Ağustos 2023'te yürürlüğe giren yasası büyük dijital platformlara katı kurallar getirmişti. AB, kural ihlalinde bulunan dijital platformlara küresel cirolarının yüzde 6'sına varacak seviyede para cezaları uygulayabiliyor. İhlallerin tekrarı durumunda söz konusu dijital platformların AB'deki faaliyetine son verilebiliyor.

Kaynak: AA / Güncel
Özcan Güngör
Anagold Madencilik: Atık havuzu yıkılmadı, nehre siyanür akışı yok
Ekonomi

Anagold Madencilik: Atık havuzu yıkılmadı, nehre siyanür akışı yok

Anagold Madencilik, Erzincan'daki altın madeninde dün meydana gelen toprak kayması sonrasında ortaya atılan iddialara ilişkin yeni bir açıklamada bulundu. Kazanın atık depolama havuzuyla bir ilgilisi olmadığını belirten firma, ayrıca siyanür akışı olduğu öne sürülen Fırat Nehri'nden alınan numunelerin normal değerde olduğunu vurguladı.
Geliştirici
OBAMA’DAN AB ‘YE MESAJ
Avrupa Basın

OBAMA’DAN AB ‘YE MESAJ

OBAMA’DAN AB ‘YE MESAJ

Obama, İslam dünyasına olumlu bir sinyal verilmesi gerektiğini vurgulayarak AB'nin Türkiye'yi üyeliğe alması gerektiğini söylemişti.

Haber Tarihi: 05.04.2009

 

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama'dan Türkiye ziyareti öncesinde Ankara'ya sıcak mesaj...

Obama, İslam dünyasına olumlu bir sinyal verilmesi gerektiğini vurgulayarak Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi üyeliğe alması gerektiğini söylemişti.

Medeniyetler İttifakı fikrine destek veren ve 11 Eylül terör saldırıları sonrasında gerilen Batı ile İslam dünyası arasındaki ilişkileri normalleştirmeyi hedefleyen Obama, ziyareti öncesinde Türkiye'ye jest yapmıştı.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, Prag'da Avrupa Birliği'nden İslam dünyasına olumlu bir işaret göstermesini ve Türkiye'yi birliğe kabul etmesini istemişti.

Özcan Güngör
Özel Kürtçe TV Kanalı
RÜTÜK

Özel Kürtçe TV Kanalı

06.09.2009

Özel Kürtçe Kanala Yeşil Işık

Konuya sıcak bakan RTÜK, çalışma başlattı.

Radyo Televizyon Üst Kurulu, Özel Kürtçe Kanal için yeşil ışık yaktı. Kurul, özel kanallarda 24 saat farklı dil ve lehçelerde yayın yapılabilmesi için çalışma başlattı.

RTÜK, TRT'nin Kürtçe yayın yapmasının ardından, özel kanallarda da farklı dil ve lehçelerde yayın yapılabilmesi için harekete geçti.

Buna imkan tanıyan yönetmelik değişikliği için çalışma başlatan Üst Kurul, özel kanalların Kürtçe yayın yapması için mevzuattaki süre ve içerik sınırlamalarını tamamen kaldırmayı amaçlıyor.

Buna göre özel kanallar, TRT Şeş gibi 24 saat Kürtçe yayın yapabilecek.

Programlarda, Türkçe alt yazı zorunluluğu da kaldırılacak.

Özel radyo ve televizyonlarda farklı dil ve lehçelerin öğretilmesi girişiminde bulunulmaması için yönetmelikteki "Farklı dil ve lehçelerin öğretilmesine ilişkin yayın yapılamaz" hükmü kalacak.

Üst Kurul, bu değişiklikleri karara bağlamak için önümüzdeki hafta yeniden toplanacak. 06.09.2009

Özcan Güngör
Belçika'da Türk Vekil
Avrupa Basın

Belçika'da Türk Vekil

Haber Tarihi : 27.06.2009 Haberi.

Belçika'da Türk Vekil Sayısı 7 Olmuştu

Bölgesel parlamentolardaki Türk asıllı milletvekili sayısı 7'ye çıkmıştı.

Belçika'da Türk asıllı milletvekili sayısı 7'ye yükselmişti.

7 Haziranda yapılan bölgesel seçimlerin ardından parlamentolara giren Türk asıllı milletvekillerinin sayısı, Valonya Parlamentosu'na yedek listeden seçilen Serdar Kılıç'ın katılımıyla 7'ye çıkmıştı.

Sosyalist Parti üyesi Serdar Kılıç, yedek listeden 4 bin 700 tercih oyu alarak seçildi. Valonya Parlamentosu'nda yemin ederek milletvekilliği görevine başlayan Serdar Kılıç, Valonya Parlamentosu'nda ilk ve tek Türk asıllı milletvekili sıfatıyla, tüm toplumu temsil etmeyi ve hizmet vermeyi sürdüreceğini ifade etmişti.

Federal yapılı Belçika'daki bölgesel seçimlerde Brüksel, Valonya, Flaman kesimi ve Almanca konuşulan bölge olmak üzere dört ayrı parlamentonun temsilcileri belirlenmişti.

Özcan Güngör
Sağlık Sevgiden Gelir.
Sağlık

Sağlık Sevgiden Gelir.

Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz, her şey olur da şu kalbim, bir tek sensiz olamaz. Mürekkepten denizler, kağıttan gemiler yaptım. Sonra ismini her yere yazdım. İsmini yazınca seni sevdiğimi sandın, ben seni sevmedim sana taptım!.. Güneşin buz tuttuğu yerde bir alev görürsen, bil ki o yalnız senin için yanan kalbimdir. Alıntıdır.

Özcan Güngör
4. Uyum Paketi tasarı metni
AB Standart Kriter Normları

4. Uyum Paketi tasarı metni

Aralık 2002

Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde çeşitli yasalarda değişiklik yapan tasarı, 3 Aralık 2002'de 58. Hükümet tarafından TBMM'ye sevkedilmişti. Tasarı ile 16 yasanın 31 maddesinde değişiklik öngörülmüştü.

Özcan Güngör
2. Uyum Paketi tasarı metni
AB Standart Kriter Normları

2. Uyum Paketi tasarı metni

26 Mart 2002

Anayasa'da Ekim-2001'de, Türk Medeni Kanunu'nda da Kasım-2001'de yapılan değişikliklere paralel olarak hazırlanan 2. "Uyum Yasaları" paketi, Bakanlar Kurulu'nca 15 Mart 2002'de TBMM Başkanlığı'na sunulmuştutu. Tasarı, 19 Mart 2002'de Anayasa ve İçişleri Komisyonları, 20 Mart'ta da Adalet Komisyonu'nda görüşülerek benimsendi. Tasarı, 26 Mart 2002'de TBMM Genel Kurulu'nda üzerinde iki değişiklik yapılarak kabul edilmişti.

Yasa, 9 Nisan 2002 tarihli Resmi Gazete' de yayımlanarak yürürlüğe girmişti.

Yasa, Anayasa'da yapılan değişiklikler ile Türk Medeni Kanununda yer alan hükümlere uyum sağlanması ve Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine ilişkin Türkiye Ulusal Programı çerçevesinde kısa vadede alınması gerekli tedbirlerle ilgili olarak çeşitli yasalarda değişiklik öngörüyordu.

Bu çerçevede,
  1. 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nda, (m. 1)
  2. 5680 sayılı Basın Kanunu'nda, (m. 2, m. 7)
  3. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda, (m. 3)
  4. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nda, (m. 4)
  5. 2908 sayılı Dernekler Kanunu'nda, (m. 5, m.7)
  6. 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nda, (m. 6, m.7)
  7. 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu'nda, (m. 7)
  8. 2845 sayılı Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'da, (m. 7)
değişiklik yapıldı.

TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerde, tasarının çerçeve 2 ve 5. maddelerinde değişiklik yapılmıştı.

Basın Yasası'nın, her türlü basılmış eserin dağıtımının önlenmesine veya toplatılmasına ilişkin Ek 1. maddesinde düzenleme yapan maddeye, "Atatürk ve inkılap kanunları aleyhine işlenen suçlar" da eklenmişti.

Dernekler Kanunu'nun 4. maddesinde değişiklik öngören Çerçeve 5. maddede yapılan değişiklikle, dernek kurmak için 18 yaş sınırı konulmuştu.

İkinci uyum yasa paketi şu yenilikleri getiriyor:

18 yaşında ve fiil ehliyetine sahip herkese dernek kurma hakkı tanındı. Affa uğramış olsalar bile, bazı suçlardan daha önce hüküm giyenlerin ise dernek kurması yasaklandı. 312. maddeden hüküm giyenler de 5 yıl süreyle bu haktan mahrum edildi.

Dernek, sendika ve meslek kuruluşları amaçları dışında da toplantı ve gösteri yürüyüşü yapabilecekler. Bu toplantıları düzenleme yaşı da 21’den 18’e indirildi.

İşkence ve kötü muamele sebebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin hükmettiği tazminat, bu suçları işleyen görevlilere ödettirilecek.

Parti kapatmalarda "odak olma" tanımında partiler lehinde düzenleme yapıldı. Ayrıca partilere kapatma yerine Hazine yardımından men cezası verilebilecek.

Basın Kanunu’nda yer alan "yasaklanmış dil" kavramı kaldırılıyor. Suç işleyen basın kuruluşlarının kapatılma süresi de 30 günden 15 güne indiriliyor. Basılı eserlerin toplatılması, basım makinaları ve aletlerine el konulması ise mahkeme kararı ile olabilecek.

Sanık ile avukatının görüşmelerini sınırlandıran madde kaldırıldı.

Kaymakamlara sadece mülki idare amirliği sınıfından olanlar vekalet edebilecek. Jandarma komutanları bundan böyle kaymakamlara vekalet edemeyecek ..
Özcan Güngör
2024 Yılı İçin Pasaport Başvurusu
İlan _Reklam_Tanıtım

2024 Yılı İçin Pasaport Başvurusu


Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü https://randevu.nvi.gov.tr internet adresi üzerinden ya da Çağrı Merkezinden (Alo 199) randevu alınarak yurt içinde, hususi ve hizmet damgalı pasaportlar için İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüklerine, umuma mahsus pasaportlar için ise İl ve İlçe Nüfus Müdürlüklerine, yurt dışında ise dış temsilciliklere yapılır.


UMUMA MAHSUS PASAPORT BAŞVURUSU İÇİN İSTENEN BELGELER:

• T.C. kimlik kartı, nüfus cüzdanı veya geçici kimlik belgesi,

• Son altı ayda çekilmiş bir adet biyometrik fotoğraf,

• Yasal temsilcilerin başvuru merkezinde hazır bulunmamaları halinde; kısıtlı veya ergin olmayan kişiler için muvafakatname,

• Öğrencilerin harçsız pasaport başvurularında; "Öğrenci Belgesi" (Başvuru esnasında sistemde öğrencilik durumunun doğrulanması halinde belge talep edilmeyecektir.)

• Başvuru öncesinde pasaport defter ve harç bedelinin ödenmesi (Ödeme bilgileri sistem üzerinden görüntülendiğinden başvuru esnasında ayrıca makbuz/dekont talep edilmemektedir.)

• Eski pasaport (Daha önceden alınmış ve iptali yapılmamış pasaportların başvuruda getirilmesi gerekmektedir.)


HUSUSİ DAMGALI PASAPORT BAŞVURUSU İÇİN İSTENEN BELGELER :

• T.C. kimlik kartı, nüfus cüzdanı veya geçici kimlik belgesi,

• Son altı ayda çekilmiş bir adet biyometrik fotoğraf,

• Çalışan kamu görevlileri, ihracatçılar ve avukatlar için hususi damgalı pasaport talep formu,

• “Emeklilik veya çekilme nedenleri ile görevinden ayrılanlar için bir defaya mahsus kadro durumunu gösterir elektronik veya ıslak imzalı resmi yazı (Bu belgeyi kişiler son görev yaptıkları kurumlarından almaları gerekmektedir.)”

• Birinci derece kadro ile emekliliğe hak kazanmış olan belediye başkanları için; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığından alınan durumlarını gösterir resmi yazı,

• Yasal temsilcilerin başvuru merkezinde hazır bulunmamaları halinde; kısıtlı veya ergin olmayan kişiler için muvafakatname,

• Ebeveynlerinin hakkından dolayı hususi damgalı pasaport alacak çocuklar için; "Öğrenci Belgesi" (Sistemde öğrencilik durumunun doğrulanması halinde belge talep edilmeyecektir. Ayrıca ergin olmayan çocukların öğrenci olmamaları halinde 18 yaşına kadar hususi damgalı pasaport verilir.)

• Ebeveynlerinin hakkından dolayı hususi damgalı pasaport alacak engelli ergin çocuklar için "Sağlık Kurulu Raporu"

• Eski pasaport (Daha önceden alınmış ve iptali yapılmamış pasaportların başvuruda getirilmesi gerekmektedir.)

• Başvuru öncesinde pasaport defter bedelinin ödenmesi (Ödeme bilgileri sistem üzerinden görüntülendiğinden başvuru esnasında ayrıca makbuz/dekont talep edilmemektedir. Hususi damgalı pasaportlar harçtan muaftır.)


HİZMET DAMGALI PASAPORT BAŞVURUSU İÇİN İSTENEN BELGELER :

• T.C. kimlik kartı, nüfus cüzdanı veya geçici kimlik belgesi,

• Son altı ayda çekilmiş bir adet biyometrik fotoğraf,

• Hizmet damgalı pasaport talep formu,

• Kamu görevlisi olmayanlar için talep formu ile birlikte görev onayı,

• Ebeveynlerinin hakkından dolayı hizmet damgalı pasaport alacak çocuklar için; "Öğrenci Belgesi" (Sistemde öğrencilik durumunun doğrulanması halinde belge talep edilmeyecektir. Ayrıca ergin olmayan çocukların öğrenci olmamaları halinde 18 yaşına kadar hak sahibinin pasaport süresi dikkate alınarak hizmet damgalı pasaport verilir.)

• Ebeveynlerinin hakkından dolayı hizmet damgalı pasaport alacak engelli ergin çocuklar için "Sağlık Kurulu Raporu"

• Yasal temsilcilerin başvuru merkezinde hazır bulunmamaları halinde; kısıtlı veya ergin olmayan kişiler için muvafakatname,

• Eski pasaport (Daha önceden alınmış ve iptali yapılmamış pasaportların başvuruda getirilmesi gerekmektedir.)

• Başvuru öncesinde pasaport defter bedelinin ödenmesi (Ödeme bilgileri sistem üzerinden görüntülendiğinden başvuru esnasında ayrıca makbuz/dekont talep edilmemektedir. Hizmet damgalı pasaportlar harçtan muaftır.)


PASAPORT DEFTER E HARÇ BEDELLERİ :

Pasaport defter ve harç bedeli; vergi dairesi müdürlüklerine, PTT Şubelerine, anlaşmalı bankalara veya Gelir İdaresi Başkanlığına ait https://ivd.gib.gov.tr internet adresi üzerinden ödenebilmektedir. (Ödeme bilgileri sistem üzerinden görüntülendiğinden başvurularda ayrıca makbuz/dekont talep edilmemektedir.)


PASAPORT DEFTER VE HARÇ BEDELİ ÜCRETLERİ :

 

* Belirtilen miktarlar 2023 yılı için geçerli olup, her yıl Hazine ve Maliye Bakanlığınca güncellenmektedir.

Süre            Harç **          Defter             Toplam        

6 Ay          1639,30 TL       790,00 TL       2429,30 TL

1 Yıl         2396,60 TL       790,00 TL       3186,30 TL

2 Yıl         3912,60 TL       790,00 TL       4702,30 TL

3 Yıl         5558,30 TL       790,00 TL       6348,30 TL

4-10 Yıl    7833,00 TL      790,00 TL       8623,30 TL

**Hususi ve Hizmet Damgalı Pasaportlar harç bedelinden muaftır.


PASAPORTUN KAYBEDİLMESİ HALİNDE YAPILMASI GEREKEN İŞLEMLER :

Yurtiçinde İl veya İlçe Nüfus Müdürlüklerine, yurtdışında ise dış temsilciliklere bildirimde bulunulması gerekmektedir.


PASAPORTLARDA SÜRE UZATIMI :

Pasaportlarda süre uzatımı yapılmamakta olup, her başvuruda yeni pasaport düzenlenmektedir.

Özcan Güngör
T.C. Ankara Valiliğinden
İlan _Reklam_Tanıtım

T.C. Ankara Valiliğinden

Ankara’da Toz Taşınımına Dikkat!
24.04.2024Meteoroloji Genel Müdürlüğü Analiz ve Tahmin Merkezinden alınan son verilere göre; bu gece saatlerinden itibaren (25.04.2024 Perşembe 00.00 TSİ) Ankara il genelinde Kuzey Afrika kaynaklı toz taşınımının etkili olacağı tahmin ediliyor. Cuma günü gece saatlerine kadar görülmesi beklenen toz taşınımının meydana getireceği başta sağlık problemleri olmak üzere görüş mesafesinde düşme, hava kalitesinde azalma, çamur şeklinde yağış ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır.

Kamuoyunun bilgisine sunulur.

Özcan Güngör
Resim ve Heykel Müzeleri
Kültür ve Turizm

Resim ve Heykel Müzeleri

Resim ve Heykel Müzeleri

HAKKINDA

Bakanlığımızca geçmişi gelecekle buluşturma misyonundan hareketle evrensel kültür ve sanat değerlerinin sürdürülebilir korunmasını sağlayarak yaşatmak, tanıtmak ve toplumsal bilincin oluşturulması amacıyla önemli adımlar atılmaktadır. Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'ne bağlı hizmet veren 3 Resim ve Heykel Müzesi bulunmaktadır. 1963 yılında Erzurum Resim Heykel Müzesi ve Galerisi, 1973 yılında İzmir Resim Heykel Müzesi ve Galerisi ile 1976 yılında Ankara Resim ve Heykel Müzesi açılmıştır. Ankara dışındaki Resim ve Heykel Müzeleri bulundukları ilin Kültür ve Turizm Müdürlüğüne bağlı olarak etkinliklerini sürdürmektedirler. Topluma kimlik kazandıran, oluştuğu coğrafyanın çok renkli motifleriyle şekillenen sanat, kültürün bileşenidir. Kültürel mirasımızın manevi değerleri olan sanat eserleri arşiv niteliği taşıyan tarihsel referanslarımızdır. Müzelerimiz; kaynağını toplumdan alan eserlerin, topluma sunulması ve geleceğe aktarılmasına aracı olmanın yanı sıra, koruma, araştırma, toplama, belgeleme ve sergileme temel sorumluluklarını özverili çalışmalarla gerçekleştirerek koleksiyonuna katılan eserlerin aidiyet duygusunu da güçlendirmektedir.

ABOUT

Because of the mission of bringing the past and the future together for our global culturel and art values our Ministry has been taking important steps giving lasting protection to keep alive, to present and to create “the social conscious”. There are three Art and Sculpture Museums related to The General Office of Fine Arts. Erzurum The State Art and Sculpture Museum and The Gallery was opened in 1963. İzmir The State Art and Sculpture Museum and The Gallery was opened in 1973 and Ankara The Art and Sculpture Museum was opened in 1976. The two Art and Sculpture Museums in İzmir and Erzurum are having activities connected with The Office of Culturel and Tourism in their cities, except Ankara. Art is the compound of culture that gives identity to the community and shaped with colured motives (designs) in the geography where it has happened (sprung). Our artworks which are the moral matters of our cultural heritage have been qualified as archieves. The museums present the artworks that their origin is the community, quote them from now to future. They have also main responsibilities for these to safeguard to research, to document and to exhibit and to be strengthened identity feeling of the new artworks added to the collection recently.

Özcan Güngör
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Türkiye Basın

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı


23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

1921 (23 Nisan Millî Bayramı)
1927 (Çocuk Bayramı)
1935 (Hâkimiyet-i Milliye Bayramı)
1981 (Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı)
ÜlkeTürkiye
Kutlayanlar
 
Türkiye
 Kuzey Kıbrı
TürüUlusal bayram
Resmî bayram
Önemi
Başlama1921
Tarih23 Nisan
TörenlerTürkiye, KKTC ve dış temsilciliklerinde resmî törenler
GeleneklerÇocukların bir günlüğüne devlet makamlarına oturması
Bağlantılı günler

Ulusal Egemenlik ve Çocuk BayramıTürkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılış yıldönümü olan 23 Nisan'da Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde kutlanan ulusal ve resmî bir bayramdır.

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk ulusal bayramı olma özelliğini taşıyan bu bayram, Türkiye'de 1921'den itibaren "23 Nisan Millî Bayramı" adıyla kutlanmaya başlanmıştır. İlk başta yasal adı "Çocuk Bayramı" olmasa da, daha sonra çocuklara neşeli bir gün geçirtme ve Himaye-i Etfal Cemiyeti'ne gelir yaratma amacıyla 1927'den itibaren çocuk bayramı olarak kutlanmıştır. Bayramın adı 1935'te "Hâkimiyet-i Milliye Bayramı", 1981 yılında ise "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" olmuştur. UNESCO'nun 1979'u "Çocuk Yılı" olarak duyurmasının ardından, devlet kanalı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu'nun TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği'ni başlatması ile bu bayram uluslararası düzeye taşınmıştır.

Devrin cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün 1933 yılında başlattığı, 23 Nisan'da çocukları makamına kabul edip onlarla sohbet etme âdeti bu bayramın bir parçası olarak yaygınlaşıp gelenekselleşmiş; devlet adamlarının makam koltuklarına çocukları oturtma geleneği 2013 yılına kadar devam etmiştir.[ Yine 1933'te stadyumlarda beden hareketleri gösterileri ile kutlama geleneği başlamış.

Kutlandığı ülkeler

23 Nisan günü, Türkiye'de ve KKTC'de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanır.

Kosova Cumhuriyeti'nde ise Kosova Türkleri, Türkiye Cumhuriyeti'nde Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanan 23 Nisan gününü, "Kosova Türkleri Bayramı" olarak benimsemiştir. 2008'de Kosova'nın bağımsızlığını ilan etmesinden sonra ülkede yaşayan bütün topluluklara kendi millî bayramlarının tarihini seçme ve kutlama hakkı tanınmış ve Kosova Türkleri 23 Nisan gününü seçmiştir. 23 Nisan 2009 tarihinden itibaren 23 Nisan günü, ülkede Kosova Türkleri Bayramı kutlanır.


Özcan Güngör
İRAN -iSRAİL
Dünya Basın

İRAN -iSRAİL

Görüntüler Tahran'dan: İran'dan hem Farsça hem de İbranice pankart!

Görüntüler Tahrandan: İrandan hem Farsça hem de İbranice pankart

İran, İsrail ile Şam saldırısı sonrasında artan çatışmasında, doğrudan saldırıya geçerek vites artırdı. Dünya, İsrail’in vereceği karşılığı beklerken, uzmanlar, bölgesel savaş riskini ve bunun ortasında ateşkesi bekleyen Gazze açmazını Milliyet’e değerlendirdi.‘ARAP HÜKÜMETLERİNDEN DESTEK BULMAZ’
Görüntüler Tahrandan: İrandan hem Farsça hem de İbranice pankartDış Politika Enstitüsü Başkanı Emekli Büyükelçi Hüseyin Diriöz; İran’ın saldırısını İsrail karşıtı Arap halkının desteğini toplama ve Gazze’nin gündemden düşürülmesi gibi iki ayrı koldan okunduğunu ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Beklenti daha çok vekalet savaşı olması yönündeydi, sürpriz kısmı İran’ın doğrudan saldırması oldu. Giderek tırmanırsa bölgesel bir savaş ve daha vahim durumlara gidebilir. İtidal çağrılarının dikate alınmasını umuyoruz. Arap halklarından destek bulabilir ama bu ülkelerin yönetimi, savaş halini istemeyecektir. Durum, ABD’nin Ortadoğu’daki mevcudiyetini aratır hale gelebilir. Anladığım kadarıyla ABD savunma desteğinde kalacak, saldırı desteğine dönüştürmeyecektir. Gazze’deki durumla doğrudan paralel değil ama ortalık toz duman halinde. Batı’nın desteği İsrail’i cesaretlendirebilir; İsrail’in mağduru oynama şansı doğdu.”
‘İKİ TARAF DA İSTEDİĞİNE ULAŞTI’
,Ortadoğu Uzmanı Araştırmacı Haydar Oruç; saldırının Ocak 2020’de yapılan Kasım Süleymani suikastından bu yana kamuyoundaki “yeterli karşılık verilmiyor” eleştirisinin getirdiği birikmişlikle yapıldığını değerlendirerek, şöyle devam etti: “İran -muhtemelen ABD ile koordineli olarak- sınırları ölçülü bir saldırı gerçekleştirdi. İki taraf da istediğine ulaştı. İran, kamuoyu tazyiğini azalttı; İsrail de prestij kaybeden savunma sistemlerinin ayakta olduğunu gösterdi. Bunun yanında İsrail tekrar mağdur konumuna geldi. Bu yüzden İsrail daha karlı çıktı diyebiliriz. İran ve İsrail arasındaki çatışmanın geleceğini bilemeyiz. Öte yandan İran, ABD güçlerine hava sahasını açan Ürdün ile sorun yaşayacaktır. Gazze’deki durum ile bir paralellik yok ama Batı’nın İsrail tavrı değişti. İsrail, bunu Refah’a yönelik bir operasyon için kullanırsa şaşırmamak gerekir. İsrail ordusu teyakkuzda, bu bir kara operasyonu da olabilir.”
‘DOKUNULMAZLIĞINI İSPAT ETMİŞ OLDU!’

Türkiye Avrupa Vakfı Yönetim Kurulu Başkanvekili Emekli Büyükelçi Uluç Özülker; İran’ın daha önce ABD üslerini de hedef aldığı saldırılarının dozunu artırdığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Amerika’ya rağmen İsrail’e bir şey yapılamayacağı ortaya çıkmıştır. İsrail, dokunulmazlığını ispat etmiştir. Bu ne perhiz ne lahana turşusu; İsrail, tahrik ederek bu noktaya getirdi süreci. Bunu İran’ın kamuoyunu tatmin etmeye çalışmasından daha büyük nitelikte görmemek lazım. Netanyahu’nun yapabilecekleri sınırlı... Gazze halen uluslararası bir sorun. ABD baskısı sebebiyle İsrail orayı vuramıyor ama ablukasını sıkıştırabilir.”

Özcan Güngör
EGO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Türkiye Basın

EGO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

EGO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ULUS HİZMET BİNASINDA İLK BAYRAMLAŞMA

2008 yılından itibaren hizmet verdiği Yenimahalle’deki Ankara Büyükşehir Belediyesi yerleşkesinden, geçtiğimiz Mart ayında Ulus’ta bulunan yeni hizmet binasına taşınan EGO Genel Müdürlüğü’nde ilk bayramlaşma gerçekleştirildi.

EGO Genel Müdür Vekili Dr. Taylan Engin, Genel Müdür Yardımcıları Zafer Tekbudak ve Adem Yılgın ile birlikte Genel Müdürlük yeni hizmet binasında görev yapan personelle bayramlaştı. EGO Genel Müdür vekili ile Genel Müdür Yardımcıları kurum çalışanlarına odalarında yaptıkları ziyaret esnasında, bayram dileklerini iletirken özverili çalışmalarından dolayı kendilerine teşekkürlerini bildirdiler.

Aynı zamanda yaş haddinden emekli olan Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Şube Müdürü Servet Sarıkaya’ya uzun yıllar boyu Kuruluşumuza vermiş olduğu hizmetleri nedeniyle teşekkür plaketi verildi.

Yayın Tarihi: 06.04.2024
Okunma Sayısı: 993
Özcan Güngör
AKP heyetindenCHP bayram ziyareti© İHA
Siyasi Partiler

AKP heyetindenCHP bayram ziyareti© İHA

AK Parti heyeti, Ramazan Bayramı dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) ziyaret etti.

AK Parti heyeti, Ramazan Bayramı dolayısıyla, CHP Genel Merkezine ziyarette bulundu. AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi başkanlığındaki heyeti, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka başkanlığındaki heyet karşıladı. Nazlıaka, bayramların küslerin barıştığı, uzaktakilerin birleştiği; dostluğun, birliğin ve beraberlik duygusunun pekiştiği günler olduğunu ifade ederek, bu bayramda başta Filistin olmak üzere bütün dünyada barışın, huzurun, refahın ve kardeşlik duygusunun daha da yükselmesi temennisinde bulundu.

“İnsanların beklediği hizmeti iktidarıyla ve muhalefetiyle sırt sırta, omuz omuza ancak başarabiliriz”

Devletlerin siyasetle yönetildiğini ve ekonomiyle büyüdüğünü dile getiren AK Parti MKYK Üyesi Hasan Sert ise hem ekonomiyi hem de siyaseti doğru yönetmek gerektiğine değinerek, “Bugün geldiğimiz noktada yerel yönetimlerde ciddi bir başarınız oldu, tebrik ediyoruz. Şimdi daha iyi hizmetleri birbirimize yaklaşarak, daha iyi çalışmaların formüllerini geliştirmek zorundayız. Bu insanlar bizden hizmet bekliyorlar. Bu hizmeti; iktidarıyla ve muhalefetiyle sırt sırta, omuz omuza ancak başarabiliriz” ifadelerini kullandı.

"Yereldeki iyi uygulamaları yaygınlaştırmalıyız"

Türkiye ekonomisinin yüzde 85’inin CHP’li belediyeler tarafından yürütülecek olmasının kendileri için sorumluluk duygusunu daha da yükselttiğini vurgulayan Nazlıaka, “Bu teveccühe layık olmak için daha fazla çalışmamız gereken bir dönemdeyiz. Bu noktada yereldeki iyi uygulamaları yaygınlaştırmalıyız. Birimizin bir eksiği varsa bu eksiği kapatmalıyız” dedi.

"İsrail’le ticaret konusunda alınan karar geç ama doğru bir karar"

Nazlıaka, Ticaret Bakanlığı tarafından Gazze’ye saldırılarına hala devam eden İsrail’e yönelik ihraç edilen 54 ürün hakkında alınan ihraç kısıtlama yasağına değindi. İsrail’le 7 Ekim’den bu yana 2 milyar doların üzerinde ticaret hacmi olduğunu savunan Nazlıaka, bu kararın geç alınmış ama doğru bir karar olduğunu ifade etti

"Filistin’le yapılan ticaret izinlerden dolayı İsrail ile yapılmış ticaret gibi gözüküyor"

Nazlıaka’nın sözleri üzerine Sert, Filistin’e gidebilmek için İsrail vizesi gerektiğini belirterek, "Yapılan bütün ticaretler de onların vize ve izinleriyle ancak mümkün oluyor. Dolayısıyla Filistin’le yapılan ticaret de İsrail ile yapılmış ticaret gibi gözüküyor. Orayı bir ayırmamız gerekiyor. Bizim burada zulmeden İsrail’e taraf ve destek olmamız mümkün değil” açıklamasında bulundu.

Özcan Güngör
Avrupa Merkez Bankası
Ekonomi

Avrupa Merkez Bankası

Avrupa Merkez Bankası, faizi yüzde 4.50 oranında sabit tuttu.

Avrupa Merkez Bankası bugünkü Yönetim Konseyi toplantısında piyasa beklentilerine paralel olarak temel faiz oranlarını değiştirmedi.

ECB'den yapılan açıklamaya göre, gösterge faiz oranı yüzde 4,50 seviyesinde tutulurken, mevduat faiz oranı yüzde 4,00 ve marjinal faiz oranını yüzde 4,75 olarak korundu.

Açıklamada, gelen son verilerin, Yönetim Kurulunun orta vadeli enflasyon görünümüne ilişkin önceki değerlendirmesini büyük ölçüde doğruladığına işaret edildi.

ECB, "Enflasyon, düşük gıda ve mal fiyatları enflasyonunun etkisiyle düşmeye devam etti. Enflasyona ilişkin temel göstergelerin çoğu gevşiyor, ücret artışları yavaş yavaş geriliyor ve firmalar işgücü maliyetlerindeki artışın bir kısmını kârlarıyla karşılıyor. Finansman koşulları kısıtlayıcı olmaya ve geçmişteki faiz oranlarındaki artışlar talep üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor, bu da enflasyonun aşağı çekilmesine yardımcı oluyor. Ancak yurt içi fiyat baskıları güçlü ve hizmet fiyatları enflasyonunu yüksek tutuyor." denildi.

ECB Yönetim Konseyi, enflasyonun yüzde 2 orta vadeli hedefine zamanında dönmesini sağlamaya kararlı olduğunu yineledi.

Açıklamada şöyle devam edildi:

"ECB'nin politika faiz oranlarının devam eden enflasyonla mücadele sürecine önemli katkı sağlayacak seviyelerde olduğu değerlendirilmektedir. Yönetim Konseyi'nin gelecekteki kararları, politika faiz oranlarının gerektiği sürece yeterince kısıtlayıcı kalmasını sağlayacaktır. Yönetim Kurulunun enflasyon görünümüne ilişkin güncellenmiş değerlendirmesi, enflasyonun temel dinamikleri ve para politikası aktarımının gücü, enflasyonun hedefe sürdürülebilir bir şekilde yakınlaştığına dair güveni daha da artıracaksa, mevcut seviyenin düşürülmesi uygun olacaktır. para politikası kısıtlamaları Her halükarda Yönetim Konseyi, kısıtlamanın uygun seviyesini ve süresini belirlemek için verilere dayalı ve toplantı bazında bir yaklaşım izlemeye devam edecek ve önceden belirli bir oran yolu taahhüt etmeyecektir."

Özcan Güngör
Anadolu da Doğa
İl İl Türkiye Tanıtım

Anadolu da Doğa

 Kafkas Vaşağı , Anadolunun Muhteşem Manzarasını süslüyor.
Özcan Güngör
ÇANAKKALE YIKILMADIN
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE

ÇANAKKALE YIKILMADIN

 Mehmet Akif Ersoy

Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi
 En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya-
 Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle- "bu: bir Avrupalı! "
Dedirir -yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!

Eski Dünyâ, Yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer. (1)
Yedi iklîmi cihânın duruyor karşına da, (2)
Ostralya'yla berâber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâ'ûna da züldür bu rezîl istîlâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asîl,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise, hakkıyle sefîl,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahrîbe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vâdîlere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sînelere,
Sürü hâlinde gezerken sayısız tayyâre.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermîler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat îman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i İlâhî o metîn istihkâm.

Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkîf edemez sun'-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedî serhaddi;
"O benim sun'-i bedî'im, onu çiğnetme" dedi.
Âsım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek.

Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Yaralanmış tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, (3)
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni târîhe" desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istîâb.
"Bu, taşındır" diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan, (4)
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvîzenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvîzeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.

Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddîn'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslâm'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...

Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,
         Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.

                                                               Mehmet Akif Ersoy 

Özcan Güngör
RAMAZAN-I ŞERİFİMİZ Mübarek Olsun...
Köşe Yazarlarımız

RAMAZAN-I ŞERİFİMİZ Mübarek Olsun...

RAMAZAN-I ŞERİFİMİZ Mübarek Olsun...

Cenâb-ı Hak, içinde bulunduğumuz bu mübarek günler hürmetine; vatanımızı, milletimizi ve bütün İslâm âlemini her türlü felâket ve musîbetten muhafaza buyursun...

 İlâhî rahmet, nusret ve inâyetinden öncelikle Filistinli ve Doğu Türkistandaki kardeşlerimizi, bizleri mahrum etmesin. Ramazan'ın hayrından, bereketinden istifade edenlerden eylesin inşaallah... Hayırlı Ramazanlar, Hayırlı Teravihler, Hayırlı Sahurlar... Selam ve dua ile Allah'a emanet olun.  Sezay Özsüer.
Özcan Güngör
DUYURU
İlan _Reklam_Tanıtım

DUYURU

DUYURU

   Kıymetli Arkadaşlar
Her Çarşamba Yaptığımız Söyleşileri Ramazan Ayı Nediniyle Bayram Sonuna Erteliyoruz
    Bayram Sonu
17 Nisan 2024 Çarşamba
Saat 15.00 de Siyaset Bilimi Hocası 
Doç Dr. Birol ERTAN ve Prof. Dr. Doğu Ergil Hocalarımızla
31 Mart Seçimlerinin Analizi ile devam edeceğiz..
   Bilgilerinize Sunar. 
   Selamlarım
HİSAR Der. 
Yön. Kur. Bşk.
Yusuf Ziya Kıvanç
Özcan Güngör
İSTİKLAL HARBİ GAZETESİ
Türkiye Basın

İSTİKLAL HARBİ GAZETESİ

Yeni İstanbul yayını, İstiklal Harbi Gazetesi yazarı ve Zamanın duayen GAZETECİSİ Ömer Sami Coşar'ın haberi ile 14 Mayıs 1919 Halk sesssiz ve üzgün. Neden bu sessizlik İZMİR diyordu Ömer Sami Coşar.
Not: "Zamanın İstiklal Harbi Gazetesi orjinalinin bir bölümü gazetemiz arşivinde bulunmakta olup alıntılanmıştır."

Özcan Güngör
ÇORUM İLİ GENEL TANITIM
İl İl Türkiye Tanıtım

ÇORUM İLİ GENEL TANITIM

ÇORUM İLİ GENEL TANITIM

Çorum  nüfusu bir önceki yıla göre 4.221 artmıştır.

Çorum nüfusu 2023 yılına göre 528.351'dir.

Bu nüfus261.950 erkek ve 266.401 kadından oluşmaktadır.
         Yüzde olarak ise: %49,58 erkek, %50,42 kadındır.

İl Trafik No: 19

 
Çorum coğrafi konumu itibariyle İç Anadolu’yu Karadeniz’e, Doğu Anadolu’yu Batı’ya bağlayan işlek yol güzergahın da bulunmakta olup, Kültür ve Sanat geleneğini devam ettirmiş, çeşitli kültürlere ev sahipliği yapmış, değişik kültür ürünlerini ve tarihi mirası bünyesinde barındıran bir İldir.

Köklü tarihi ve zengin kültürü ile uygarlık tarihinde önemli yeri olan Çorum, Kültür Turizmi açısından Ülkemizin en önemli merkezlerinden biridir.

Günümüzden 7 bin yıl öncesine ait kültürel verilere rastlanan ve Anadolu’da ilk organize devleti kuran Hititlerin Başkenti Hattuşa Çorum sınırları içerisindedir. Hattuşa, Anadolu’nun kalbinde UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alınmış Ülkemizdeki 9 değerden biridir.
Hitit uygarlığı en az Mısır uygarlığı kadar eski ve zengin bir uygarlık olup, Hititlerle Mısırlılar arasında yapılan Kadeş Antlaşması’na ait çivi yazılı tablet Boğazköy’de bulunmuştur. Yine burada yüksek kayalar arasında Yazılıkaya Kaya tapınağında doksandan fazla tanrı, tanrıça, hayvan ve hayal ürünü yaratık kaya üzerine işlenmiştir.

Ulu Önder Atatürk’ün direktifleriyle yapılan ve ilk milli kazılardan olan Alacahöyük’te; Hitit öncesi dönem olan Hatti Dönemine tarihlenen 13 Kral Mezarı’nda bulunan eserler (Güneş Kursları, Boğa ve geyik heykelleri) o dönemin yüksek kültürünü yansıtmaktadır. Alacahöyük’te görülmeye değer Sfenksli Kapı ve önündeki kabartmalar Hitit Dini Törenlerinin günümüze yansımasıdır.

Başkent Hattuşa ve Alacahöyük ile birlikte Son Dönem Hitit Kazılarından Ortaköy-Şapinuva ile Hüseyindede Kazılarında açığa çıkartılan eserlerin sergilendiği ve “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak tescil edilen 1915 tarihli son dönem Osmanlı Mimari Özelliğini yansıtan bina, restore edilerek Yeni Çorum Müzesi olarak hizmete açılmıştır. Çağdaş Müzecilik anlayışına göre yapılan sergilemede Çorum ve çevresinde bugüne kadar tespit edilen kültürlerden Geç Kalkolitik Çağ’dan (M.Ö. 5000) günümüze kadar devam eden medeniyetlere ait eserler kronolojik olarak sergilenmektedir.
 

İlimiz sınırları içerisinde yer alan Anadolu’nun her yerinde kültürel mirası ve yapıtları ile halen yaşayan zamanın en büyük askeri ve politik gücü, Mısır’ın güçlü firavunlarının en zorlu rakibi, Yakın Doğunun çehresini daimi olarak değiştirmiş, 3500 yıllık bir uygarlık olan Hititler ve onlara 450 yıl başkentlik yapmış Boğazkale – Hattuşa; Ankara’nın 209 km. doğusunda, Çorum’un 83 km. güneyinde yer alır. Boğazkale – Hattuşa, Ankara – Samsun Karayolu’ndan Sungurlu İlçesi’ni 5 km. geçtikten sonra sağa ayrılan Boğazkale yolundan 24 km. içeridedir. Ayrıca; Boğazkale – Hattuşa yolu’nun 9. km’sinden Alaca yoluna, bu yoldan 10 km’den kuzeye ayrılan yoldan da Alacahöyük’e ulaşılmaktadır. Tarih ve Kültür Şehri Çorum mutlaka görülmesi gereken Kültür ve Turizm Merkezlerinden biridir.

Yine her biri sanat şaheseri olan Selçuklu ve Osmanlı Dönemine ait Cami, köprü, kale ve sivil mimarlık örnekleri Çorum’un her yerini süslemekte, bu değerleri ile, Ülkemizin en önemli Kültür Turizm Merkezleri arasında yerini almaktadır.

Bugün ilimizde Bakanlar Kurulu Kararıyla izin verilen üç arkeolojik kazı sürdürülmekte olup, bunlardan biri yabancı ikisi yerli kazıdır. Bununla birlikte Müze Müdürlüğü Başkanlığında 2 de kurtarma kazısı devam etmektedir. Ayrıca; bilim adamlarınca yüzey araştırmaları da sürdürülmektedir.
Ayrıca, uluslararası düzeyde 3 yılda bir düzenlenen Hititoloji Kongresi 6 yılda bir de Çorum’da düzenlenmektedir. Bu kongreye dünyanın bir çok yerinden bilim adamları katılmaktadır. Bu kongrenin devamlılığı, uluslararası platformda ülkemizin ve ilimizin tanıtımına önemli katkılar sağlamaktadır.

Çorum tarihi zenginlikleri yanında; yaylaları ve İncesu Kanyonu gibi doğal güzellikleri ile de görülmeye değer bir yerdir. Şehri saran kavrulmuş leblebi kokuları da Çorum’a ayrı bir güzellik katar. Osmancık ve Kargı’da üretilen pirinçler kaliteleri ve farklı lezzetleriyle tadılmaya değerdir.

İlimiz sanayi ve ticaret yönünden bölgemizde gelişmiş konumdadır. Buna paralel olarak panel, sempozyum ve kongre turizmine hitap edecek tesis eksikliği hissedilmektedir. Halen devam eden 4 ve 5 yıldızlı otel yatırımlarının tamamlanması ile İlimiz bölgenin kongre merkezi haline gelecektir.

 

Çorum’a Türklerin Yerleşimi

Çorum Bölgesine Oğuz Boylarının Yerleşmesi ve Türk Egemenliğine Geçiş

Büyük Selçuklu Hükümdarı Melikşah’ ın Danişmend Beyi olan Ahmet Gazi, Amasya’yı aldıktan sonra Çorum’u da (Nikonya) almak için Çavlı Beyi görevlendirdi. Çavlı Bey, emirlerinden Karatekin ve Serkes Ahmet Gazi ile Çorum’a yürüdü ancak, Çorum Tekfuru (yönetici) Nastura’ya Kastamonu’dan yardım geldiği için Çavlı Bey başarılı olamadı. Bunun üzerine Melik Ahmet Gazi 30.000 kişilik askeriyle Çorum’a geldi. Beraberinde Komutanlarından İltekin Gazi’de bulunmaktaydı.

Kastamonu’dan Çorum’a yardım için gelen Bizans kuvvetleri bozguna uğratılarak şehir kuşatıldı. Melik Ahmet Gazi Nastura’ya, elçisi Yahya’yı şehri teslim etmesi için gönderdi. Nastur bu teklifi reddetti. Bir haftalık kuşatmadan sonra Nikonya (Çorum) Şehri 1075 yılında alındı.

Melik Ahmet Gazi Oğuzlar’ ın Alayunt’lu boyundan Çorumlu oymağının başı bulunan İlyas Beyi Çorum’a yönetici olarak bırakmış, İltekin Gazi ile Osmancık’ı almak üzere Çorum’ dan ayrılmıştır. Çankırı yöresinin fethi için Çavlı ve Karatekin Beyleri görevlendirdi. Osmancık alındıktan sonra burasını Alayunt boyundan Osman Bey’e verdi. Osmancık adını bu beyden almıştır.

Kısa zamanda Orta Anadolu’yu Bizans’ın elinden alan Danişmend Beyliği, Çorum ve çevresini Türk boylarına açarak Anadolu’nun Türkleşmesine katkıda bulunmuştur. Bu bölgede Oğuz Türkleri yerleştikleri yerlere boylarının ve oymaklarının adlarını vermişlerdir. Köy, mahalle, dere, tepe, dağ ve ova gibi bazı yer isimleri Oğuz boylarının adlarını taşımaktadır. Bayat, Büget, Kayı, Kınık, Salur, Avşar, Bayındır, Karakeçili, Karaevli, Dodurga verilen boy ve oymak adlarından bazılarıdır.

Anadolu'nun Türkleşmesinde Oğuz Boylarına mensup Türkmenler'in büyük rolü olmuştur. Bu çerçevede Karadeniz Bölgesi'ne de çok sayıda Oğuz Boylarına mensup Türkmenlerin yerleştiği görülmektedir. Bu Türk boyları bölgenin hem fetihlerle, hem de iskanlarla Türkleşmesini sağlamışlardır. Prof. Dr. Faruk SÜMER'in araştırmalarından yapılan tespitlere göre; XVI. Yüzyılda, Amasya, Canik (Samsun), Çorum, Karahisar-i Şarki, Kastamonu, Kengiri (Çankırı), Sivas ve Trabzon sancaklarındaki yer adları incelendiğinde, Yirmidört Oğuz Boyunun 21’i yerleşmiştir. Bunlar; Kayı, Bayad, Kara-Evlu, Yazır, Döğer, Todurga, Afşar, Kızık, Beğ-Dili, Karkın, Bayındır, Çavundur, Çepni, Salur, Eymür, Ala-Yundlu, Yüreğir, İğdir, Büğdüz, Yıva ve Kınık boylarıdır. Bölgede bu boylara ait 268 yer adı bulunmaktadır.

Kıyı şeridi başta olmak üzere, Karadeniz Bölgesi'nin Türkleşmesinde özellikle ÇEPNİLER önemli roller oynamışlardır.

Anadolu'nun fethinden sonra bölgeye yerleşen Türklerin Çorum bölgesini yurt ve otlak olarak kullandıkları kayıtlardan anlaşılmaktadır.

Bölgede en çok köy ve yer adı bırakanlar Bayat, Eymir, Kargın, Yapar ve Çavuldur boylarıdır.

İlimizde Oğuz boylarının isimlerini taşıyan yerler :

1-Avşar (Kargı- köy) · Avşar Divanı (Alaca’ da bir bölge)  2-Alayuntlu (Mevki adı) 3-Bayat (ilçe) · Bayat (Çorum’a bağlı bir köy) · Bayat Gediği (Bir dağ gediği) · Bayat Mezarı (Bayat köyü etrafında bir mevki) · Bayat Su Kavşağı (bir mevki adı) · Bayat Çayı (Bir çay) · Bayat (Kargı ilçesinde bir köy)  4-Bayındır (Mecitözü ilçesine bağlı bir köy) · Bayındır ovası (Bir mevki) 5-Becek (ören yeri) 6-Beydili (Merkeze bağlı bir köy) · Beydili (Bayat ilçesinde bir köy) 7-Büğdüz (Merkeze bağlı bir köy) · Büget (Merkeze bağlı bir köy) 8-Çetmi (İskilip ilçesine bağlı bir köy) · Çepni (Çorum merkezde bir mahalle) 9-Dodurga (İlçe) 10-Döker (Döger) (Bir mevki) 11-Eskiyapar (Alaca ilçesine bağlı bir köy) 12-Evlik (Osmancık ilçesinde bir köy) 13-Eymir (Merkeze bağlı bir köy) · Eymir çayı (Bir mevki) · Eymir sırtı (Bir mevki) · Eymir gölü (Bir mevki) · Eymir (Osmancık ilçesinde bir mahalle) 14-Gürleyik (Osmancık ilçesinde bir mahalle) 15-Karaevli (Karaevliya) (Uğurludağ ilçesinde bir köy) 16-Kargın (Alaca ilçesine bağlı bir köy) · Kargın (İskilip İlçesi Evlik köyüne bağlı bir mahalle) · Kargın (Bir mevki) · Kargın (İskilip İkipınar köyünde bir mahalle) · Kargın (İskilip ilçesi Kavak köyünde bir mahalle) · Kargı (Kargın) (Mecitözü İlçesine bağlı bir köy) · Kargın yaylası (İskilip Deveci dağında bir yayla) · Kargı (İlçe) · Kargı (Osmancık ilçesinde bir köy) 17-Kayı (Çorum merkeze bağlı bir köy) · Kayı (Oğuzlar ilçesinde bir köy) · Kayı (Mecitözü ilçesinde bir köy) 18-Kınık (Çorum merkeze bağlı bir köy) · Kınıkdelileri (Merkeze bağlı bir köy) 19-Salur (Çorum merkezde bir köy) 20-Yavu (Laçin ilçesinde bir köy; şimdiki ismi Gökgözler.) · Yavu (İskilip ilçesinde bir köy) ·

Özcan Güngör
Euro Bölgesi sanayi üretiminde sürpriz büyüme
Ekonomi

Euro Bölgesi sanayi üretiminde sürpriz büyüme

Euro Bölgesi'nde sanayi üretimi ise yıllık bazda yüzde 1.2 artış göstererek, Şubat 2023'ten beri ilk artışını kaydetti. Aylık bazda sanayi üretimi ise son 10 ayın en yüksek oranı olan yüzde 2.6 düzeyinde arttı.
Geliştirici
Avrupalılar Gürültü Kirliliği Kıskacında
Avrupa Basın

Avrupalılar Gürültü Kirliliği Kıskacında

Avrupalılar Gürültü Kirliliği Kıskacında

Gürültü kirliliği Avrupa'da kentlerde yaşayanların yarısından fazlasını etkiliyormuş. 2009


Avrupa Birliği üyesi ülkelerde, kentlerde yaşayanların yarısından fazlasının aşırı düzeyde gürültüye maruz kaldığı bildirilmişti.

Avrupa Çevre Kurumu, 27 ülkede, 250 binden fazla kişinin bulunduğu kentlerde yaşayanların 55 desibelin üzerindeki gürültüye maruz kaldığına dikkati çekmişti

Gürültünün insan sağlığına etkilerinin genellikle gözardı edildiğini belirten kurum, uzun süre gürültüye maruz kalmanın yüksek tansiyonu tetikleyebileceğini ve özellikle çocuklarda uyku sorunlarına neden olabileceğini vurgulamıştı.

Merkezi Kopenhag'da bulunun kurum, Fransız "Le Nouvel Observateur" dergisinin internet sitesinde de yer alan makalede, gürültüye uçak, tren, yoldan geçen araçlar ve fabrikaların yol açtığını belirtmişti.

Gece en gürültülü olan ilk 3 başkentin Bratislava (Slovakya), Varşova (Polonya) ve Paris (Fransa) olduğunu açıklayan kurumun sözcüsü Oscar Romero, insanların gürültüden şikayetinin her geçen gün arttığını ancak gürültünün Avrupa'nın gündeminin ilk sıralarında yer almadığını vurguladı.

Romero, gürültü kirliliğinin diğer kirlilik türlerine göre daha geç ele alınmaya başladığını da ifade etmişti.

Özcan Güngör
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan istifa etti
Ekonomi

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan istifa etti

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan istifa etti.

Sekiz aydır Merkez Bankası Başkanlığı görevini sürdüren Hafize Gaye Erkan istifa etti.

Erkan sosyal medya platformu X’ten yaptığı açıklamada, “Kamuoyunun malumu olduğu üzere son dönemde şahsıma yönelik büyük bir itibar suikasti kampanyası düzenlenmiştir" dedi ve şöyle devam etti:

"Bu süreçten ailem ve dahası henüz bir buçuk yaşına bile girmemiş günahsız evladımın daha fazla etkilenmemesi için, Sayın Cumhurbaşkanımızdan ilk günden beri şerefle yürüttüğüm görevimden affımı talep etmiş bulunuyorum.”

Özcan Güngör
Türkiye / Ermenistan
Avrupa Basın

Türkiye / Ermenistan

02.10.2009 Haberi

Türkiye Ermenistan İlişkisine Destek verilmişti.

Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkileri normalleştirme sürecine Fransa'dan destek gelmişti.


Fransa'nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Pierre Lellouche, Ermenistan ile Türkiye arasındaki ilişkileri normalleştirme sürecini memnunlukla karşıladıklarını söylemişti.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Genel Kurulu'na hitap eden Fransız Bakan, ilişkilerin normalleştirilmesi ve sınır kapısının açılmasına yönelik girişimleri desteklediklerini ifade etmişti.

Fransız Bakan, Yukarı Karabağ sorununun çözümü ve kalıcı bir barış için de bütün tarafların ellerinden gelen çabayı göstermeleri gerektiğini belirtmişti.

Özcan Güngör
5. Uyum Paketi tasarı metni
AB Standart Kriter Normları

5. Uyum Paketi tasarı metni

5. UYUM YASALARI...

Yasa Metni...

23 Ocak 2003  

Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde çeşitli yasalarda değişiklik yapan 5. tasarı, 9 Aralık 2002'de 58. Hükümet tarafından TBMM'ye sevkedilmişdi.

Tasarı, 16 Ocak 2003'de Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nda, 20 Ocak 2003'de de Adalet Komisyonu'nda görüşülmüşdü.

Komisyonlarda üzerinde bazı değişiklikler yapılan tasarı, TBMM Genel Kurulu'nun 23 Ocak 2003 tarihli 26. Birleşiminde kabul edilmişti.

4793 sayılı yasa, 4 Şubat 2003 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmişdi.

Yasa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları bakımından muhakemenin iadesi yoluna gidilmesini kolaylaştırıyor.

Özcan Güngör
3. Uyum Paketi tasarı metni
AB Standart Kriter Normları

3. Uyum Paketi tasarı metni

3 Ağustos 2002

Avrupa Birliği (AB) Genel Sekreterliği'nce hazırlanan, Adalet Bakanlığı'nca son şekli verilen AB'ye uyum sürecinde çeşitli yasalarda değişiklik yapan teklif, 3 Ağustos 2002'de TBMM'de kabul edildi. Yasa, 9 Ağustos 2002'de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
 

Teklif, 25 Temmuz'da, TBMM Başkanlığına sunuldu. TBMM Başkanlığı, teklifi, 29 Temmuz'da Tali Komisyon olarak "Anayasa", "Milli Eğitim, Kültür,Gençlik ve Spor", "İçişleri", "Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler" Komisyonlarına, Esas Komisyon olarak da Adalet Komisyonu'na sevketti. Teklif metni 30 Temmuz 2002'de komisyonlarda ele alındı.

Adalet Komisyonu'nda son şekli verilen teklif, 1-2 Ağustos tarihlerinde TBMM Genel Kurulu'nun Olağanüstü Toplantısı'nda görüşüldü.

"Avrupa Birliği'ne Uyum Yasaları" olarak adlandırılan "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun", 3 Ağustos 2002 tarihinde sabaha karşı kabul edildi. Yasa, 9 Ağustos 2002 tarihli 24841 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yasanın 9. maddesinin iptali için 14 Ağustos 2002'de, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) de, yasanın 6 maddesinin iptali için, 9 Eylül 2002'de Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

Yasalaşma süreci ve Anayasa Mahkemesine başvurular ile ilgili bilgiler, "Yasalaşma Süreci"nde yer almaktadır.

Özcan Güngör
1. Uyum Paketi tasarı metni
AB Standart Kriter Normları

1. Uyum Paketi tasarı metni

Yasa metni
6 Şubat 2002 de TBMM de görüşülmüştü. Gelişmeler Şöyle Olmuştu.
Anayasa'da Ekim-2001'de yapılan değişikliklere paralel olarak hazırlanan ve Bakanlar Kurulu'nca 15 Ocak 2002'de TBMM Başkanlığı'na sunulan "Uyum Yasaları" ile ilgili tasarı, 6 Şubat 2002'de, TBMM Genel Kurulu'nda, üzerinde önemli değişiklikler yapılarak kabul edilmişti.
Yasa, 19 Şubat 2002'de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmişti.
Uyum Yasa Tasarısı'nın TCK'nın 159 ve 312. maddelerini düzenleyen hükümleri, 57. Hükümet'te koalisyon ortağı partilerden ANAP ile MHP arasında tartışmalara neden olmuştu
"Mini demokrasi paketi" olarak adlandırılan tasarının Genel Kurul'daki görüşmeleri sırasında koalisyon ortakları, hükümetin kurulmasından bu yana ilk kez kendi hazırladıkları düzenleme konusunda görüş ayrılığına düştüler ve farklı yönde oy kullanmışlardı.
DSP tarafından verilen TCK'nın 159 ve 312. maddeleriyle ilgili özgürlükleri genişletici önergeler, MHP'nin ret oyuna rağmen DSP, ANAP, DYP, AKP ve SP'nin oylarıyla kabul edilmişti
Önergelerin kabul edilmesiyle TCK'nın 159. maddesindeki değişiklikten kısmen vazgeçilerek, devlete ve kurumlarına hakaret suçunun kapsamının genişletilmesi önlendi. Devlet ve kurumlarına hakaret suçunun cezasının üst sınırı 6 yıldan 3 yıla indirildi. Bu maddedeki para cezaları da kaldırıldı. TCK'nın 312. maddesinde en çok eleştirilen "olasılık" kelimesi DSP'nin önergesiyle "tehlike", "kişiler" tanımı "halk" olarak değiştirildi. Özcan GÜNGÖR.
 
Özcan Güngör
Asenax Design